28 Atatürk’ün Egemenlik Anlayışı ve Egemenlik Anlayışlarının Türk Anayasalarına Yansımaları IV. TÜRK ANAYASALARINDA EGEMENLIK ANLAYIŞLARI 1. 1921 Anayasası’nda Egemenlik Anlayışı 1921 Anayasası, yirmi üç madde ile bir ek maddeden oluşan ve devletin kuruluşuyla ilgili temel meseleleri konu edinen çerçeve bir anayasadır. Olağanüstü koşulların ürünüdür ve tüm anayasal sorunları çözmek açısından yetersiz bir metindir.104 1921 Anayasası yürürlükteyken 1876 Kanun-i Esasi de resmen ilga edilmemişti. Söz konusu yetersizlikten kaynaklanabilecek sorunların çözümü için Kanun-i Esasi’nin 1921 Anayasası ile çelişmeyen hükümleri uygulanmış ve bu dönem iki anayasalı bir dönem olmuştur.105 Bu yönüyle ülke üzerinde kısa bir süreliğine hukuki düzlemde farklı iki egemenliğin bulunduğu söylenebilirse de 3 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla birinin tüm ülkeye egemen olduğu, diğerinin ise yok olduğu görülmüştür.106 Anayasa’nın değiştirilmesi için alelade kanunlardan daha zor ve özel bir koşul öngörmeyen 1921 Anayasası, yumuşak anayasa niteliğine sahip tek Türk anayasasıdır. 1921 Anayasası’nın birinci maddesindeki “Hakimiyet bilâkaydü şart milletindir. İdare usulü, halkın mukadderatanı bizzat ve bilfiil107 idadamar da bulunmaktaydı. Saruhan Milletvekili Vasıf (Çınar) Bey de padişahçılara karşı şu ifadelerde bulunuyordu: “Türk Milleti bundan sonra başında taç sahibi (tacidar) bir yönetici kabul etmez, Türk Milleti bundan sonra başında hiçbir kişinin hâkimiyetini kabul etmez. Türk Milleti bundan sonra hiçbir kişinin esiri olamaz. Bundan böyle doğrudan doğruya kendisi hâkim, kendisi efendidir. Kaderini kendi elinde tutar”. Akt. Tolga Şirin, Cumhuriyet’i İlan Edenler Saray Rejimi için Ne Demişti? Bkz. https://t24.com.tr/yazarlar/tolga-sirin/cumhuriyet-i-ilanedenler-saray-rejimi-icin-ne-demisti,37255 (Erişim Tarihi: 16.08.2023) 104 Battal Niyazi Şahin, Kurtuluş ve Kuruluşun Teminatı 1921 Anayasası 100. Yılında, Okan Hukuk Bülteni Kasım 2021, https://www.okan.edu.tr/hukuk/sayfa/7961/kurtulus-ve-kurulusun-teminati-1921-anayasasi-100yilinda/ (Erişim Tarihi: 17.8.2023). 105 Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, s. 268. 106 Mustafa Koçak, Batı’da ve Türkiye’de Egemenlik Anlayışının Değişimi Devlet ve Egemenlik (Eski Kavramlar – Yeni Anlamlar), Seçkin Yayıncılık, Ankara 2006, s. 198. 107 Tanör, bölgesel ve ulusal kongrelerde bölge halklarının ya da ulusun zaten mukadderatını bizzat ve bilfiil elde etmeye başladığına ve Anayasa’nın Vilayet ve Nahiye Şuralarına idari özerklik tanıyan hükümlerine dayanarak “bizzat ve bilfiil” ifadelerinin doğrudan demokrasi çağrışımı uyandırdığını ancak Anayasa’da milletin yegâne ve hakiki mümessilinin Meclis kabul edilmesiyle temsili demokrasinin benimsediğini belirtmiştir, Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, s. 256-257.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1