Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

424 Zorunlu Deprem Sigortası Ve Kahramanmaraş Merkezli Depremlerde Doğabilecek Hukuki İhtilaflar Kanaatimce, sigortanın bütün özelliklerini taşıdığı gözlenen zorunlu deprem sigortasının, tam anlamıyla bir sigorta olduğunda tereddüt edilmemelidir. Bu sigorta, özel düzenlemede hüküm bulunmayan hallerde, sigorta sözleşmeleri hakkındaki kurallara tabi olacaktır.17 Zorunlu deprem sigortası tümü ile sigorta tekniği içinde çalışmaktadır. Bu bakımdan yeterli kaynak bulunamaması veya kısmi ödeme yapılması gibi problemlerle karşı karşıya kalınmayacaktır. Reasürans teminatı vardır ve hasarlar toplanan fonla sınırlı olmaksızın verilen poliçe deprem teminatının limiti dahilinde karşılanacaktır. Her yıl toplanan primler gerek yurt içi ve gerekse yurt dışı yatırım araçları ile değerlendirilecek ve yıl sonunda gelirleri ile birlikte fonda toplanarak ileriki yıllar için kaynak oluşturulacaktır.18 Sonuçta, ZDS özel Kanunla (6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu) ihdas edilmiş olsa da ZDS sözleşmesi sonuçta bir sigorta sözleşmesidir. TTK 6. Kitabı ise sigorta sözleşme hukuku alanıdır. Sadece ZDS değil, trafik sigortası, devlet destekli tarım sigortaları gibi birçok sigorta özel Kanunla ihdas edilmiştir. Özel kanun ile kurulan sigortalar kendi mevzuatında konu hakkında özel düzenleme olmadığı durumlarda başka bir kanuna atıf (trafik sigortalarında Türk Borçlar Kanuna yapılan atıf gibi) yoksa, TTK’nin sigorta sözleşme hukuku hükümlerine tabidir. Bu nedenle, kendi özel kanunu olan ZDS bakımından hukuki değerlendirmelerin öncelikle 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu ve kendi alt mevzuatına göre yapılması, özel kanun ve alt mevzuatında hüküm bulunamaması halinde ZDS ye uygulanabilir hükümler bakımından TTK hükümlerine gidilmesi gerekecektir. Ancak 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu’nda hüküm bulunmayan hallerde normlar hiyerarşisi gereği, TTK’da koruyucu hükümleri düzenleyen 1452. ve 1486. maddelerde belirtilen hükümlerin emredici niteliği gözetilerek deprem sigortasına ilişkin alt mevzuata göre öncelikli olarak dikkate alınması gerekecektir. Şüphesiz 6305 sayılı özel kanunda hüküm bulunmayan haller bakımından genel anlamıyla TTK hükümlerine başvurulurken TTK hükümlerinin ZDS’nin hukuki niteliğine ve bu sigortanın oluşturulma amacına uygunluğunun değerlendirilmesi gerekecektir.19 17 Samim Ünan, “Zorunlu Deprem Sigortası”, Sigorta Hukuku Dergisi, 2001, s.87 18 Şaban Kayıhan, s. 504 19 Kâmil Özbasan, s.204

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1