Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

33 TBB Dergisi 2023 (169) Osman Korkut KANADOĞLU - Canberk GÜMÜŞ - Battal Niyazi ŞAHIN nimsediği egemenlik anlayışını devam ettirmiştir. 3. maddesine göre “Hâkimiyet bilâ kaydü şart Milletindir”. Demek ki egemenliğin kaynağına ilişkin anlayış değişmemiştir. Egemenlik hakkının kullanılması bakımından ise durum farklıdır. 4. maddesinde Türkiye “Büyük Millet Meclisi milletin yegâne ve hakikî mümessili olup Millet namına hakkı hâkimiyeti istimal eder.” denmiştir. Bu ifade 1921 Anayasası’ndaki hükme göre meclisi daha yüceltmiş, temsili sistemi koyulaştırmıştır. 1921 Anayasası’nda yerel yönetimlere tanınan önemli yetkilerin geri alınması da bu gelişmeyle paraleldir. 1924 Teşkilât-ı Esasîye Kanunu’nun 5. maddesine göre, “teşrî salâhiyeti ve icra kudreti Büyük Millet Meclisinde tecelli ve temerküz eder”, 6. ve 7. maddelerine göre ise “Meclis, teşrî salahiyetini bizzat istimal eder” ve “Meclis, icra salâhiyetini, kendi tarafından müntahap Reisicumhur ve onun tâyin edeceği bir İcra Vekilleri Heyeti marifetiyle istimal eder. Meclis, Hükümeti her vakıt murakabe ve iskat edebilir”. Meclisi güçlü kılma anlayışı, Anayasa’nın yapımı aşamasındaki yaklaşımdan da anlaşılmaktadır. Yürütmenin Meclise karşı fesih ve güçleştirici veto yetkileri komisyon önerilerinde yer alsa da Genel Kurul’da reddedilmiştir.119 1924 Anayasası, meclis hükûmeti ile parlâmenter sistem arasında karma bir hükûmet sistemi kurmuştur. Bir yandan yasama yetkisi ve yürütme kuvveti Meclis’te toplanarak kuvvetler birliği ve meclis hükümeti sistemine bağlı kalınmış, öbür yandan yasama ve yürütme işlevleri birer fonksiyon olarak ayrılmış ve yürütme yetkisinin ancak Cumhurbaşkanı ve İcra Vekilleri Heyeti eliyle kullanılabileceği öngörülmüştür (“kuvvetler birliği ve görevler ayrılığı sistemi”).120 Böylece milleti temsil eden Meclis ile Meclis’in çoğunluğu tarafından oluşturulan ve denetlenen yürütme şeklinde bir denklem ortaya çıkmaktadır. Bu denkleme bakıldığında kolayca anlaşılmaktadır ki Meclis’in üstün sayılması “Meclis çoğunluğunun” üstün sayılması anlamına gelmektedir. Meclis çoğunluğu ise yürütmedir. Dolayısıyla egemenliği kullanan aslında Meclis’ten ziyade Meclis içinden çıkan yürütme olmaktadır. 1924 Anayasası’ndaki anlayışta ulus ve devlet 119 Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, s. 305. 120 Ergun Özbudun, Türk Anayasa Hukuku (22. Baskı), Yetkin Yayınları, Ankara 2022, s. 29.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1