Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

35 TBB Dergisi 2023 (169) Osman Korkut KANADOĞLU - Canberk GÜMÜŞ - Battal Niyazi ŞAHIN miş ve kuvvetler ayrılığına dayanan parlamenter rejim benimsenmiştir. Bu tercih 1924 Anayasası’nın çoğunlukçu karakterinin ortaya çıkardığı sorunlardan kaynaklanmaktadır. 1961 Anayasa Tasarısının Genel Gerekçesinde de Demokrat Parti iktidarındaki dönem kastedilerek kökü 1876’ya dayanan adi çoğunluk sisteminin ve uygulamasının çok partili dönemde siyasi buhrana neden olduğu savunulmuştur.124 Egemenliğin kullanımının çeşitli organlar arasında dağıtılması ve organların arasında fren ve denge mekanizmalarının öngörülmesi, bu Anayasa’nın demokratik rejime en büyük katkılarından birini oluşturmuştur. Yasamanın Anayasa Mahkemesi’nin kurulması ile yargı denetimine tabi kılınması da aynı yönde bir yeniliktir.125 Ayrıca yerel yönetimlerin sahip oldukları yetkiler ile TRT ve üniversitelerin özerkliği anayasal güvence altına alınmış ve yasama organı iki meclisli bir yapıya dönüştürülmüştür. Böylelikle keyfi yönetim ve tahakküme yol açabilecek çoğunlukçu yönetim anlayışına karşı önlemler alınmıştır. Celal Bayar’ın 1961 Anayasası’na getirdiği eleştiriler bağlamında bu Anayasa’nın benimsediği egemenlik anlayışı ortaya koyulabilir. Bayar, 1961 Anayasası’yla ulusal egemenliğin kullanılışına Ordu, Yargı ve İlim Müesseseleri gibi yeni ortaklar getirildiğini belirterek egemenlik anlayışını; “Devlet ağacını ‘kayıtsız şartsız millet hakimiyeti’ ile aşılayan ve bunun kullanılmasını belirten Atatürk” düşüncesi şeklinde özetlemiş ve “Türkiye’de demokrasi, ‘hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir ve millet bunu bizzat kullanır’ ilkesinden hareketle mi uygulanacak, yoksa bazı yerlerde örnekleri olduğu gibi muhtar kuruluşlara ve kurullara bağlı olarak mı yürütülecektir?” sorusunu ortaya atmıştır.126 Tanör, Bayar’ın bu görüşlerine yönelik 1924 Anayasası’nın da tek parti döneminde aydın hakimiyetine yol açtığını, egemenliğin sahibi ile kullanıcısının karıştırılıp her iki Anayasa’da da milletin egemen kılındığını ve milletin bunu bizzat kullanması öngörülmeyip temsili demokrasinin benimsendiğini, egemenliğin sahibi olma ile bunu kullanırken sahip olunan yetkilerde kayıtsız olmanın karıştırıldığını zira egemenlik kayıtsız şartsız millete ait olmakla birlikte Meclisin -çoğun124 Doğan, Türk Anayasa Hukukunda Cumhuriyetçilik İlkesi, s. 343. 125 Bülent Tanör, İki Anayasa (6. Baskı), On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2019, s. 15-16. 126 Celal Bayar, Başvekilim Adnan Menderes (der. İ. Bozdağ), Baha Matbaası, İstanbul tarihsiz, s. 9-17.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1