Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

473 TBB Dergisi 2023 (169) Emine KOÇANO RODOSLU ğinde, eşlerin çeşitli konularda anlaşmazlıklar yaşaması veya evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemeleri birliğin sarsılmasına, yıkılmasına ve hatta tarafların kişilik haklarının ihlaline sebep olabilmektedir. İşte bu noktada, evlilik birliğinin ve dolayısıyla bireylerin kişilik haklarının korunması için somut duruma göre ya gerekli önlemlerin alınmasını ya da mağduriyetin giderilmesini sağlamak üzere hâkime başvurma imkânı getirilmiştir.4 KKTC aile hukukunda, evlilik birliği ile eşlerin ve çocukların korunmasına ilişkin hükümler, mehazı Türk Medeni Kanunu (TMK) olan 1/1998 sayılı Aile Yasası’nda (m. 34, 36, 36 (A), 37, 38, 39) yer almaktadır.5 Ayrıca, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Avrupa İnsan 4 Köprülü/Kaneti, s. 124; Öztan, s. 210; Selâhattin Sulhi Tekinay, Türk Aile Hukuku, 7. Bası, Filiz Kitabevi, İstanbul 1990, s. 337. 5 1571 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs Adasını fethetmesinden sonra, aile hukuku ile ilgili konularda Türk toplumuna İslam Aile Hukuku kuralları uygulanırken, Rum toplumuna kendi hukuk kurallarının uygulanmasına ve aile hukuku uyuşmazlıklarında da kendi mahkemelerinin yetkili olmasına izin verilmişti. 1878 tarihinde Adanın İngilizlere kiralanmasıyla birlikte, Adadaki yönetimi devralan İngiliz İdaresi’nin mevcut yargı düzenine ve uygulanan yasal düzenlemelere müdahale etmesi zaman içerisinde Osmanlı Hukukunun yok olmasına ve İngiliz Hukukunun uygulanmasına neden olmuştur. Ancak, aile hukuku alanında Müslüman Türk halkının toplumsal yaşamını düzenleyen dini meselelerinde Şer’iye Mahkemelerinin, gayrimüslimler arasındaki uyuşmazlıklarda ise Cemaat Mahkemelerinin yetkileri İngiliz döneminde de devam etmiştir. 1924 yılında çağdaşlaşma yolunda Türkiye’de Şer’iye Mahkemeleri kapatılmış, ancak Kıbrıs’ta Müslüman Türk toplumu için aile hukuku uyuşmazlıklarında Şer’iye Mahkemeleri uzun müddet daha yetkili olmaya devam etmiştir. Atatürk ilke ve inkılaplarını ve Türkiye’deki çağdaşlaşma sürecini yakından takip eden Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs’ta da artık aile hukuku davalarında Şer’iye Mahkemelerinin yeterli olmadığı ve Kıbrıs Türk toplumu için de Türk Kanunu Medenisi’nin aynen yürürlüğe girmesi gerektiği yönünde çok defa İngiliz İdaresi’nden taleplerde bulunmuştur. Bu süreç, 1951 yılına kadar sürmüş ve nihayet 1951 yılında Türk Aile Yasası (Fasıl 339), 1956 yılında ise Türk Aile Mahkemeleri Yasası yürürlüğe girmiştir. Bu Yasalar, Türkiye’de 1926 tarihinde yürürlüğe giren 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi esas alınarak hazırlanmıştır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Andreas Neocleous/David Bevir, Legal History, Editör: Dennis Campell, Introduction to Cyprus Law, New York 2000, s. 11; Turgut Turhan, “Tarihsel Bakış Açısıyla Kıbrıs Türk Hukuk Sistemi”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Ankara 2008, C. 57, S. 2, s. 253-286, s. 265, 267; Arzu Alibaba, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Tahkim”, Uluslararası Ticaret ve Tahkim Hukuku Dergisi, İstanbul 2023, C. 12, S. 1, s. 3-64, s. 6, dn. 2; Ahmet An, Kıbrıs Türk Kültürü Üzerine Yazılar, Kıvılcım Yayınları, Lefkoşa 1999, s. 89; Sibel Akgün, “Atatürk İlke ve İnkılaplarının Kıbrıs’a ve Kıbrıs Türk Kadınlarına Yansımaları”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Ankara 2006, C.22, S, 64-65-66, s. 415-436, s. 429 vd.; Martha Hayes Sampson, “An Overview of Divorce Law in Cyprus: Modernization and Shortcomings”, Sri Lanka Journal of International Law, Sri Lanka 2005, C. 17 s. 100a-113, s. 110; Eliana Nicolaou, “Recent

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1