492 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hukukunda Evlilik Birliğinin Korunması Hâkimin tedbire hükmederken ölçülü hareket etmesi ve tedbirin uygulanacağı kişinin hak ve özgürlüklerinin sınırlanmaması için hassas davranması gerekmektedir. Şiddet uygulayan veya şiddet uygulama ihtimali olan kişi için tedbir kararı verilirken delil aranıp aranmayacağı ya da hangi tür delillerin aranacağı konusunda Yasa’da bir düzenleme bulunmamaktadır.84 Koruma emri kararlarının gereklerini yerine getirmeyen kişi, suç işlemiş olur ve fiili başka bir suç oluştursa bile, işlediği bu suç veya suçların cezasının yanı sıra, sadece verilen koruma emri kararlarına aykırı davranmaktan ötürü, davanın görüşüldüğü tarihteki aylık asgari ücretin on katına kadar para cezasına veya on sekiz aya kadar hapis cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilir [Aile Yasası m. 36 (5)]. Hükme göre, tedbir kararına aykırılık cezai yaptırıma bağlanmıştır. Aile Yasası m. 36 (A)’da “Koruma emri için yapılan bireysel başvurular veya kişinin talebi ile Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’ne bağlı olarak hizmet veren Şiddeti Önleme ve Danışma Merkezleri aracılığıyla yapılan başvurular, bildirimler, düzenlenecek belgeler, resmi mercilerce yapılacak işlemler ile bu Yasa’ya göre verilen kararların tebliğ, icra ve ifası için yapılan işlemlerden vergi, resim, harç ve benzeri hiçbir masraf” alınmayacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, koruma emri için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’ne bağlı olarak hizmet veren Şiddeti Önleme ve Danışma Merkezleri’ne yapılan başvurulara adli yardım hizmeti sunulur [Aile Yasası 36 (A) (2)]. SOS-%C3%87ocuk-Haklar%C4%B1-Durum-Analizi_2015_TR.pdf erişim tarihi: 25.07.2023. 84 Türk Hukukunda 6284 sayılı Yasa m. 8’de “Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz” hükmü getirilmiştir. Bir görüşe göre, önleyici tedbir kararları kişinin hak ve özgürlükleriyle ilgili sınırlandırmalar getirdiğinden ve kötüye kullanılmaya müsait olduğundan, hâkim bu konuda karar verirken delillerin varlığı gereklidir. Bkz. Ebru Ceylan, “Türk Hukukunda Aile İçi Şiddet ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesiyle İlgili Yeni Düzenlemeler”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Ankara 2013, S. 109, s. 13-54, s. 36; Diğer bir görüşe göre ise, alınacak önleyici tedbirin niteliğine göre ayrım yapılmalı ve uyarma temeline dayanan önlemler için delil aranmamalı ancak uzaklaştırma kararı gibi kişinin özgürlüğünü sınırlandıran tedbir kararları alınırken delil aranmalıdır. Nalan Kahveci, “6284 sayılı Kanun Kapsamında Tedbir Kararları”, Ankara Barosu Ulusal Kongre Yeni Yasal Düzenlemeler Işığında Bedensel Zararların Tazmini Esasları ve Usulü Kongresi 4-5-6 Nisan 2013, Ankara 2013, s. 451-466, s. 461, 462.; Yağcıoğlu, s. 940.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1