Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

573 TBB Dergisi 2023 (169) Halim Alperen ÇITAK • Dijital platformların regülasyonuna özgülenmiş ve bu konuda bütün idarelere uzmanlık bilgisi sunacak bakanlıklar arası (interministériel) bir hizmet biriminin kurulması. Kurulacak bu birimin gerekli teknik, idarî ve hukukî araçlarla donatılması. • Halka açık ve sık kullanılan sosyal ağ platformlarında vatandaşlarla idare arasındaki ilişkilerin kuvvetlendirilmesi ve kolaylaştırılması bakımından topluluk yöneticilerinden (community managers) daha fazla istifade edilmesi. İdarenin iç işleyişi (dâhili kullanım) için geliştirilecek sosyal ağlarda, şirketlere yönelik olarak hazırlanan platformların örnek alınması. • Hedefli / hedeflenmiş reklamcılık, özel mesajlaşma ve metaverse konularında devamlı ve detaylı çalışmalar yapılması. Bu alanda aktif olan diğer ülkelerle işbirliği halinde, Dijital Çağda Temel Haklar Şartı gibi bir metnin hazırlanmasına yönelik uluslararası bir görüş alışverişinin -en azından Avrupa ölçeğinde- başlatılması. SONUÇ Fransız örneğine göre kurulmuş olmasına rağmen, Türkiye’de Danıştay’ın idarî / istişarî nitelikteki görevleri zaman içerisinde erimiş ve bugün neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır. Conseil d’État ise, gerçek anlamda bir Devlet Şûrası olarak, hükûmete danışmanlık etme ve görüşleriyle kamu yönetimine istikamet çizme vazifesini etkin bir şekilde yerine getirmeye devam etmektedir.93 Çalışmada ele alınan yıllık raporlar, her şeyden önce, Conseil d’État’nın yalnızca bir yüksek mahkeme değil, aynı zamanda toplum ve devlet hayatını ilgilendiren bütün meseleleri yakından takip ederek hukuk politikasına yön veren bir müessese olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye’de, şayet Danıştay tipi örgütlenme sürdürülecekse,94 Danıştay’ın idarî ve istişarî görevlerinin canlandırılması mutlaka düşünülmelidir. 93 Murat Sezginer, “Dünden Bugüne Conseil d’État ve Danıştayın İnceleme ve Danışma Fonksiyonu”, Danıştay ve İdarî Yargı Günü 149. Yıl Sempozyumu, (Danıştay Yayınları No: 93), Ankara, 2017, s. 101-102. 94 Elbette mahkeme tipi örgütlenme (Alman modeli) de bir seçenektir. Eğer mahkeme tipi örgütlenme tercih edilecekse, bu kez idarî yargıcın yetkilerinin ve idarî dava türlerinin bireylere etkin yargısal korunma sağlayacak şekilde tekrar düzenlenmesi gerekir. Türk idarî yargı örgütünün sorunu, her iki modelin dezavantajlarını birleştiren ancak avantajlarını içermeyen, kendine özgü ve arada kalmış bir görünüme sahip olmasıdır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1