Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

592 Türkiye’de Torba Yasa Kavramının Etik Analizi Meclisten Geçmesi Kesin Yasaya Madde İlave Etmek Yasayı önerenler, yasanın meclisten geçmesi yönündeki ihtiyacı sezerek yasanın ezici çoğunlukla hatta belki oybirliğiyle geçecek olmasına duydukları güvenle söz konusu yasaya olmadık, ilave bir hüküm ekleyebilirler. Yukarıdaki durumdan farklı olarak burada yasayı geçirecek olanların yasaya karşı olanlara verdiği bir taviz yoktur. Smz konusu durumda yasayı önerenler yasanın meclisten geçeceğinden zaten emindir ancak bu yasadan bağımsız olarak yapmak istedikleri, yasanın konusunda ve amacından bağımsız ufak bir düzenlemeyi tek bir madde hatta fıkra halinde yasa metnine sıkıştırarak o düzenlemenin yasalaşmasına gösterilecek muhtemel itirazların da önüne geçmiş olmaktadırlar. Örneğin imar affı öngörülen düzenleme aslında, neredeyse tamamen vergi affını düzenleyen hükümlerden oluşuyordu ve bu vergi affının çıkması, affı destekleyen grupların hepsine siyaseten olumlu yansıyacak bir düzenleme olduğu için meclisten geçileceğine kesin gözüyle bakılan düzenlemelerden biriydi. Ancak bu yasanın içine imar affını göre bir madde konması sayesinde, normalde tek başına yasa haline gelemeyecek, şiddetli muhalefetle karşılaşacak olan bu düzenleme meclisteki muhtelif grupların oyuyla çoğunluk onayı alarak geçmiştir. Yasayı onaylayan milletvekilleri esas olarak vergi affı düzenlemesini kabul ettikleri için tek bir maddeye itiraz etme uğruna yasa önerisini reddedecek pozisyon alamamışlardır.31 Bu tür siyasi manevraların da hukuk devletine aykırı olduğu söylenebilir çünkü hukuk devletinin ilkelerinden biri hesap verebilirliktir32 ve yasama organlarının siyasi sorumluluğu bunu kapsar ancak bu tür bir yasa onaylandığında imar affı düzenlemesinden tam olarak kimin sorumlu tutulacağını saptamak, yukarıda açıklanan sebeplerden ötürü çok zordur. Yasa önerisine kabul oyu verenler imar affından yana olmadıkları halde kabul oyu vermek zorunda kaldıklarını savunabilirler. Her ne kadar torba yasaya kabul oyu vermenin kendisi, yukarıda izah edildiği üzere, yasama etiği açısından yanlış bir tutum olsa da bu gibi durumlarda ortalama bir seçmenin tam olarak kimse 31 Cooter, “A Theory of Direct Democracy”, s. 707 32 Maurits Barendrecht, “Rule of Law, Measuring and Accountability: Problems to be Solved Bottom Up”, Hague Journal on the Rule of Law, Lahey 2011, C. 3, S. 2, s. 281.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1