63 TBB Dergisi 2023 (169) Atacan KÖKSAL Yargıtay’ın geçmişte verdiği kararlar da bu yöndedir.51 da kamu bankalarının çalışanlarının ceza hukuku bakımından kamu görevlisi kapsamından çıkartılması istenmiştir. Ancak zaten anılan personelin ceza kanunu anlamında kamu görevlisi sayılmayacağına ilişkin hüküm 4603 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birlikte uygulamaya geçtiğinden kamu bankalarının bütün personelinin görevleriyle ilgili işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılamayacağı açıktır. Bkz. Okuyucu Ergün, Zimmet Suçu, s. 156-158. 51 “Sanığın, B. Ziraat Bankası Şubesi müdür vekili ve muhasebecisi olarak görev yapmaktayken, 04.04.2001 tarihinde B. Şubesinden H.B tarafından, adına 25 milyar liralık telefon havalesi yapılmış gibi, kendi görev ve yetkisinde olan telefon muhtelif tahsilat alındısı düzenleyerek söz konusu parayı çekmek suretiyle zimmet suçunu işlediği iddia ve kabul edilerek, TCY’nin 202/1-son, 202/3, 59/2, 219/ son maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir. Açıklanan bu oluşta ve sanığın eyleminin sübuta erdiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki hukuki uyuşmazlık, sabit olduğu kabul edilen zimmet eylemi nedeniyle sanık hakkında TCY’nin 202. maddesinin mi, yoksa 4389 sayılı Bankalar Yasasının 22. maddesinin mi uygulanacağının belirlenmesine ilişkindir… Somut olayda, T.C Ziraat Bankası personeli olan sanık, zimmet eylemini, 4603 sayılı Yasanın 25.11.2000 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra, 04.04.2001 tarihinde gerçekleştirmiştir. O halde, suç tarihi itibariyle memur gibi cezalandırılması olanağı bulunmayan sanık hakkında TCY’nin 202. maddesinin de uygulanması olanaksızdır. 4603 sayılı Yasanın 1. maddesinin 2. bendi uyarınca T.C Ziraat Bankası, 4389 sayılı Bankalar Yasası’na tabi kılındığından, sanık, sabit olan zimmet eylemi nedeniyle Bankalar Yasasının 22. maddesinin 3. fıkrası uyarınca cezalandırılmalıdır.” (Yargıtay CGK., 5-146/7, 08.02.2005) Bkz. Artuk/Gökcen/Yenidünya, s. 794, dn. 16. “…399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3771 sayılı Yasanın 3. maddesiyle yeniden düzenlenen 11/b maddesi uyarınca, ceza uygulanmasında memur sayılan ve diğer koşulları da oluştuğunda zimmet suçunu işleyebilecek olan T.C. Z. Bankası personelinin banka parasını mal edinmesi halinde haklarında 4389 sayılı Yasa’nın 22/11 maddesi uyarınca daha ağır hükümler taşıyan Türk Ceza Kanunu’nun 202. maddesinin uygulanması gerekeceği kabul edilmiş ise de Dairemizce de, benimsenen Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulu’nun 08.02.2005 gün ve 5/146-7 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 25.11.2000 tarihinde yürürlüğe giren 4603 sayılı Yasa ile ‘T.C Z… Bankası Anonim Şirkete dönüştürülmüş ve anılan yasanın 1. maddesi 5. bendinde de 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerin uygulanamayacağı belirtilmiş olup, 4389 sayılı Bankalar Yasası’nın 22. maddesinde Türk Ceza Kanunu’nda bulunan zimmet suçuna paralel olarak bankalar için özel düzenleme yapıldığı cihetle, sanığın zimmet eyleminin 4603 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra gerçekleşmiş olması nedeniyle suç tarihleri itibariyle memur gibi cezalandırma olanağı kalmadığından hakkında 4389 sayılı Yasanın 22. maddesi gereğince uygulama yapılması gerekeceği düşünülmeden uygulama yeri bulmayan TCK’nın 202. maddesinin tatbiki suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi… yasaya aykırıdır.” (Yargıtay 7. CD., 2005/5612-13846, 22.07.2005) Bkz. Artuk/Gökcen/Yenidünya, s. 794, dn. 16.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1