69 TBB Dergisi 2023 (169) Atacan KÖKSAL sağlamak için gerekli araştırmayı yapmadan kredi vermesi73 bankacılık zimmeti suçunu oluşturur. Kredinin hukuka uygun verilip verilmediği, açıldığı ve kullandırıldığı andaki şartlar göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kredinin verildiği tarihte özel veya tüzel kişinin kredi yeterliliğinin olması, yeterli güvencenin bulunması, bankanın öz kaynakla bağlantılı genel limitler içerisinde krediyi kullandırması, kredinin usule uygun olup olmadığının tespitinde önemlidir.74 Banka çalışanının, kullandırılan kredinin karşılığı olarak yeterli teminatı alması zimmet suçunun oluşumunu engellemez.75 Zira bu durumda zimmete geçirilen varlığın teminatı, mal edinme unsurunu ortadan kaldırmayacaktır.76 Zira zimmete geçirilen şeyin aynen iadesi veya zararın giderilmesi halinin yalnızca cezadan indirimi sağlayan etkin pişmanlık halleri düzenlenmesi bu durumun göstergesidir.77 73 “Eğer kredilerden yararlanan şirket sahip ve sorumluları, Bankanın kredileri karara bağlayan ve tahsis eden yetkililerini hile ve desiselerle kandırarak aldatmış, böylece bu kredilerin kendilerine sağlanmasını temin etmiş, kredi karşılığı teminat olarak verdikleri ipotekli taşınmazların değerlerini kandırıcı yöntemlerle yüksek göstermeyi başararak kredilerin teminatsız kalmalarını sağlamış ise, fiillerinin nitelikli dolandırıcılık türünü oluşturacağı; ortada hile ve desise bulunmadığı ve banka yetkililerinin bilerek ve isteyerek ya da yeter teminat almadan, almış gibi göstererek veya mevzuatın yüklediği sair denetim sorumluluklarını bilinçli tarzda yerine getirmeyerek kredi tahsis ettikleri anlaşıldığında eylemin zimmet niteliğine ulaşacağı açıktır” (Yargıtay CGK., E. 2004/11-158, K. 2005/58, 31.05.2005) Bkz. http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/cgk-2004-11-158.htm (01.09.2023). 74 Gökcen, s. 2686. 75 Tezcan/Erdem/Önok, s. 1265; Koca/Üzülmez, s. 977; Soyaslan, s. 708. Aksi yöndeki görüş için bkz. Sözüer, s. 181. Yeterli teminatın alındığı hallerde, kullanılan kredi nedeniyle bankanın malvarlığında bir zarar tehlikesinin oluşmasının önleneceği ve bu nedenle de bankacılık zimmeti suçunun oluşmayacağı; öte yandan, yeterli veya hiç teminat alınmadan kullandırılan kredinin vadesi geldiğinde ödenmesi halinde de suçun oluşmayacağı yönündeki görüş için bkz. Güngör, “Zimmet Suçu”, s. 25. 76 Özgen, s. 45. 77 Okuyucu Ergün, Zimmet Suçu, s. 162; Gökcen, s. 2682. Yargıtay’ın, tesis edilmiş bulunan ipoteğin verilen krediyi karşıladığı hallerde bankacılık zimmeti suçunun oluşmayacağına ilişkin kararları bu bakımdan eleştiriye açıktır. “…Bu belirlemede, ipotekli taşınmazın kredi tahsis tarihindeki satış bedeli açıklıkla saptanmalı, aynı taşınmaza önceden ve farklı nedenlerle konulan ipoteklerin değerleri indirilmeli, arta kalan değerin krediyi ne ölçüde karşıladığı ve depasmanlı kredi-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1