Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

72 Bankacılık Zimmeti Suçu B. Hukuka Aykırılık TCK’da düzenlenen genel hukuka uygunluk nedenleri, bankacılık zimmeti suçu bakımından söz konusu olabilir. Bu bakımdan hukuka uygun bir emrin veya hakkın yerine getirildiği durumlarda, TCK m. 24 ve 26 uyarınca ortada bir zimmet suçu bulunmayacaktır.86 Yine bir hukuka uygunluk nedeni olan zorunluluk halinin de suçla bağdaşabileceği belirtilmiştir.87 Örneğin, kişinin sele kapılan çocuğunu kurtarabilmek amacıyla görevi nedeniyle zilyet olduğu malı suya bırakması durumu böyledir.88 Üzerinde durulması gereken bir diğer nokta ise, “müsamaha edilen zimmet” olarak adlandırılan ve ceza hukuku dışında bırakılan zimmete geçirme fiilleridir. Ekonomik bakımdan değersiz bir şeyin banka personeli tarafından kullanılması halinde zimmet suçunun oluşmayacağı hususunda genel kanaat olsa da, bu görüşün dayanağı farklılaşmaktadır.89 Bir görüş, fiilin objektif gayrimeşruluğunun örf ve adetle ortadan kaldırıldığı yönündeyken; bir diğer görüş, idarenin bu tür fiiller konusunda peşin rızasının söz konusu olduğu yönündedir.90 Yine bir başka görüş de, müsamaha edilen zimmet durumlarında fiilin ifade ettiği haksızlık muhtevası, cezaya müstahak ve cezayı gerektirici boyutta olmadığından söz konusu fiillerin cezalandırılamayacağı yönündedir.91 Bu tür durumlarda fiilin, korunan hukuki değer veya menfaate yönelik ihlal ediciliğinin bulunmadığı değerlendirilmektedir. Son olarak, TCK m. 26/2’de düzenlenen rıza hukuka uygunluk nedeni kapsamında ayrıma gidildiği, malın özel kişiye ait olduğu hallerde, daha üstün bir hakkın bulunmaması kaydıyla, şeyin şahsi bir amaçla kullanılması bakımından hak sahibinin rızasının geçerli olacağı savunulmuştur.92 86 Okuyucu Ergün, Zimmet Suçu, s. 101. Bu noktada, kanun hükmünün yerine getirilmesinin hukuka uygunluk nedeni teşkil edebilmesi için, söz konusu kanun hükmünün, kişinin zilyedi olduğu mala belli bir şekilde tasarruf etmesini emreden kanun hükmüne nazaran özel nitelikte olması ve kamu görevlisinin fiilinin yetki veren özel kanunun sınırları içerisinde kalması gerektiği belirtilmiştir. Bkz. Okuyucu Ergün, Zimmet Suçu, s. 101. 87 Erman/Özek, s. 33. 88 Bkz. Okuyucu Ergün, Zimmet Suçu, s. 102. 89 Gürses, s. 61. 90 Erman/Özek, s. 33; Özgen, s. 45; Yiğit, s. 461. 91 Gökcen, s. 2683; Özgenç, Ekonomik Çıkar, s. 142; Turabi, s. 203; Koca/Üzülmez, s. 977. 92 Okuyucu Ergün, Zimmet Suçu, s. 102; Gürses, s. 80.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1