77 TBB Dergisi 2023 (169) Atacan KÖKSAL zetim yükümlülüğünü yerine getirememesi dolayısıyla eylemin tespit edilemediği durumlar da oluşabilmektedir.108 Hileli davranışların belgede sahtecilik suçuna vücut verdiği hallerde hangi şekilde hüküm kurulacağı tartışmalıdır. Bir görüş, bu halde bileşik suç bulunmadığından, failin gerçek içtima kuralları uyarınca hem belgede sahtecilik suçundan hem de zimmet suçundan cezalandırılması gerektiği yönündedir.109 Bir diğer görüş ise bu halde hem resmi belgede sahtecilik suçundan hem de nitelikli zimmet suçundan hüküm kurulmasının ne bis in idem ilkesine aykırı olduğu yönündedir.110 Zira ayrı bir suç olarak cezalandırmanın gerçekleştirildiği söz konusu durumda, ayrıca zimmet suçunun cezası dolayısıyla artırıma gidilmesi aynı nedenin iki defa kullanılması sonucunu doğuracaktır. Bir diğer çözüm olan basit zimmet ve belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması halinde faile verilecek ceza, davranışları hile olarak kabul edilen ancak belgede sahtecilik kapsamına girmeyen fail hakkında yalnızca nitelikli zimmet suçundan ceza verildiği durumdaki sonuç cezadan daha az olacağından bu durum çelişki yaratacaktır. Dolayısıyla, bu halde faile yalnızca nitelikli zimmet suçundan ceza verilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. Bu noktada, TCK m. 212’de olduğu gibi bir içtima hükmünün hile ve hüd’a yoluna başvurmuş olması ve bu hile ve hüd’aların da dairesini aldatacak nitelikte olması gerekmektedir. Şayet başvurulan hileli yollar daireyi aldatacak nitelikte değilse, yani basit bir kontrolle meydana çıkacak durumda ise ihtilas suçu oluşmaz, fiil adi zimmet niteliğinde kalır” (Yargıtay CGK., 227/344, 17.10.1983) Bkz. Erman/Özek, s. 30, dn. 27. 108 “Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; sanığın yaptığı işlemlerin katılan Banka yetkililerince kontrol edilmediği, denetlenmediği, usulsüz işlemelerin banka kayıtlarında yapılacak olağan denetim ve karşılaştırma sonucunda ortaya çıkartılabileceği belirtildiği gibi, sanığın görev yaptığı banka şubesinde yürürlükte bulunan bankacılık mevzuatına aykırı olarak iç denetim ve gözetim görevinin yerine getirilmediği, bu durumun şubede usulsüzlüğe açık bir ortam yarattığı, bunun sonucunda, sanığın yeterli ve gerekli denetimin yapılmaması nedeniyle uzun süre ortaya çıkmayan ancak aldatıcı özelliğe de sahip olmayan ve yüklenen suçun ortaya çıkmasını engellemeye elverişli bulunmayan eylemlerinin hileli davranış niteliğinden yoksun olduğu ve basit zimmet suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.” (Yargıtay CGK, E. 2019/396, K. 2022/734, 29.11.2022) Bkz. https://www.lexpera. com.tr/ictihat/yargitay/ceza-genel-kurulu-e-2019-396-k-2022-734-t-29-11-2022 (02.09.2023) 109 Erman/Özek, s. 38. Bu noktada TCK m. 212 dolayısıyla iki ayrı suçtan ceza verileceği de savunulmuştur. Bkz. Gökcen, s. 2690. 110 Güngör, “Zimmet Suçu”, s. 27.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1