78 Bankacılık Zimmeti Suçu de bulunmadığı111 dikkate alındığında, fail hakkında yalnızca nitelikli zimmet suçundan hüküm kurulması uygun olacaktır.112 B. Hafifletici Neden Bankacılık Kanunu m. 160/7’de, “Zimmet suçunun konusunu oluşturan para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir” şeklinde düzenlenen hüküm, TCK m. 249’da olduğu gibi, özel bir hafifletici nedendir. Söz konusu cezadan indirim nedeninin nitelikli zimmet suçu bakımından da uygulanması gerektiği belirtilmiştir.113 Malın değerinin azlığı, suçun işlendiği zamana göre tayin ve tespit edilmelidir.114 Dolayı111 TCK m. 212’nin ancak TCK’da düzenlenen suçlar bakımından uygulanabilir olması nedeniyle, bankacılık zimmeti suçu bakımından uygulanamayacağı hakkında bkz. Artuk/Gökcen/Yenidünya, s. 806. 112 “Tediye fişine mudi yerine sahte imzalar atılmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylem nitelikli zimmet suçunu oluşturacaktır.” (Yargıtay 7. CD., E. 2021/1268, K. 2022/15786, 08.11.2022) Bkz. https://www.lexpera.com.tr/ictihat/yargitay/7-ceza-dairesi-e-2021-1268-k-2022-15786-t-8-11-2022 (02.09.2023) 113 Okuyucu Ergün, Zimmet Suçu, s. 128. Mülga 765 sayılı TCK’da malın değerinin az veya pek az olmasına göre değişen oranlarda cezadan indirim yapılması düzenlenmişti. Ancak, malın değerinin pek az olması müsamaha edilen zimmet kapsamında değerlendirilebileceğinden, bu hükmün zimmet suçu düzenlemelerinde bulunmamasının isabetli olduğu belirtilmiştir. Bkz. Okuyucu Ergün, Zimmet Suçu, s. 128. “İhtilasın zimmet suçlarında, zimmete geçirilen miktarın değerinin hafif veya pek hafif olması halinde cezanın TCK’nun 219/3. maddede öngörülen oranlarda indirilmesi gerekir.” (Yargıtay 5. CD., E. 1990/5784, K. 1991/1019, 28.02.1991) Bkz. http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/5cd-1990-5784.htm (02.09.2023) 114 Güngör, “Zimmet Suçu”, s. 26; Hafızoğulları/Özen, Devlete Karşı, s. 20; Tezcan/ Erdem/Önok, s. 1273; Artuk/Gökcen/Yenidünya, s. 804; Özenbaş, s. 8. “Zararın hafif olup olmadığının takdiri, Mahkemenin yetkisi içerisinde ise de bu yetki kullanılırken, zimmete geçirilen paranın suç tarihindeki rayiç değerinin hak ve nasafet kuralları gözönünde bulundurulmak suretiyle tayini gerekir.” (Yargıtay 5. CD., 412/604, 26.02.1980) Bkz. Erman/Özek, s. 41, dn. 2. Bununla birlikte, öğretide malın değerinin ne zaman az olduğunun belirlemesinin Yargıtay tarafından her yıl saptanmak suretiyle ortaya konulması ve bunun önceden objektif olarak belirlenerek takdirinin yargılamayı yapan mahkemeye bırakılmaması gerektiği de ifade edilmiştir. Bkz. Donay, s. 118-119.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1