Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

82 Bankacılık Zimmeti Suçu C. İçtima Yukarıda da açıklandığı üzere, bankacılık zimmeti suçunun sahte belge düzenlemek suretiyle işlenmesi durumunda, Bankacılık Kanunu’nun 160/2. maddesi uygulama alanı bulmalıdır. Banka çalışanının, bir suç işleme kararının icrası kapsamında malları farklı zamanlarda zimmetine geçirmesi halinde zincirleme suç söz konusu olacaktır.126 Bu bakımdan farklı kişilere ait mallar tek davranışla zimmete geçirildiğinde, TCK m. 43/2 uygulama alanı bulacaktır.127 Mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun yürürlükte bulunduğu dönemde Yargıtay, KİT şeklinde örgütlü banka çalışanının işlediği zimmet suçu bakımından, fikri içtima kurallarının uygulanması gerektiği ve 765 sayılı TCK m. 202’den dolayı cezalandırmanın gerektiğine ilişkin kararlar vermiştir.128 Ancak bu türden kararlar 126 “TCDD. Yemekli Yataklı Vagonlar ve Turizm Dairesi Ankara Servis Müdürlüğü’nde sözleşmeli memur statüsünde bulunan sanığın, amirinin görevlendirilmesi fiilen mutemetlik görevini yapmakta bulunduğu sırada, çeşitli tarihlerde teslim aldığı paraları temellük etmek suretiyle oluşan fiili, müteselsil basit zimmet suçunu oluşturur” (Yargıtay 5. CD., E. 1996/2931, K. 1996/3483, 17.10.1996) Bkz. http:// www.kazanci.com/kho2/ibb/files/5cd-1996-2931.htm (02.09.2023) “1- Sanığın; bankada bulunan hastaneye ait paradan çektiği 167.500 lira parayı 57 gün, 100.000.000 lira parayı da 27 gün süreyle üzerinde tuttuktan sonra henüz soruşturma başlamadan ve hiçbir uyarı olmadan kendiliğinden iade etmiş olduğu anlaşılmış bulunmasına göre eyleminin, kullanma zimmeti niteliğinde olduğu gözetilerek bu paraların sözkonusu süreler içindeki neması belirlenip buna göre uygulama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Oluş ve kabule göre; eylem, aynı kasıt altında ve kısa fasılalarla iki değişik zamanda vukubulduğu halde TCK.nun 80. maddesi ile cezanın arttırılmaması” (Yargıtay 5. CD., E. 1994/1880, K. 1994/2242, 30.06.1994) Bkz. http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/5cd-1994-1880.htm (02.09.2023) 127 Artuk/Gökcen/Yenidünya, s. 807. 128 “4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 22. maddesinin 10. bendi bir fikri içtima düzenlemesi olup KİT şeklinde örgütlenmiş Ziraat Bankasında görevli iken atılı suçu işlediği anlaşılan sanık hakkında ağır para cezası, kamu bankalarına karşı işlenen suçlarda artırım ve memuriyetten müebbeten mahrumiyet gibi daha ağır hükümler içermesi nedeniyle 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11/b maddesinin yollamasıyla TCK’nın 202 ve müteakip maddeleriyle uygulama yapılması gerekir” Bkz. Okuyucu Ergün, Zimmet Suçu, s. 169. Mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu m. 22/10’un, TCK içindeki suçlar bakımından değil, yasalar arasında fikri içtimaı kabul ettiği yönünde bir hüküm olduğu hususunda bkz. Özgen, s. 52. Bankacılık Kanunu’nun yürürlükteki 161. maddesinin de bir tür fikri içtima hükmü olduğu hususunda bkz. Donay, s. 120; Özenbaş, s. 6-7.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1