Türkiye Barolar Birliği Dergisi 169. Sayı

83 TBB Dergisi 2023 (169) Atacan KÖKSAL öğretide eleştirilmiş ve fikri içtimaın değil, 4389 sayılı Bankalar Kanunu ile 399 sayılı KHK arasında genellik-özellik ilişkisinin bulunduğu, dolayısıyla buna göre uygulama yapılması gerektiği ifade edilmiştir.129 5411 sayılı Bankalar Kanunu m. 160’ta düzenlenen bankacılık zimmeti suçuna vücut veren fiillerin başka kanunlarda da suç sayılması durumunda ortaya çıkan içtima sorununun, Bankacılık Kanunu’nun 161. maddesindeki, “Bu Kanuna göre suç teşkil eden hareket ve fiiller başka kanunlara göre de cezayı gerektirdiği takdirde, failleri hakkında en ağır cezayı gerektiren kanun maddesi uygulanır. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun sorumluluğu gerektiren hükümleri130 saklıdır” hükmüyle çözümlenmesi gerekmektedir.131 VIII. SUÇUN MUHAKEMESİ VE YAPTIRIM Bankacılık zimmeti re’sen takip edilen bir suçtur. Bankacılık Kanunu m. 160/1’de suçun basit şekli için yaptırım altı yıldan on iki yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile bankanın uğradığı zararın tazmini olarak belirlenmiştir. Suçun nitelikli hali bakımından ise Bankacılık Kanunu m. 160/2 uyarınca, on iki yıldan az olmamak üzere hapis ve bankanın uğradığı zararın üç katından az olmamak şartıyla132 yirmi bin güne kadar adli para cezası ile birlikte meydana gelen zararın ödenmemesi halinde mahkemece re’sen zararın ödettirilmesine hükmolunacaktır.133 Bankanın 129 Okuyucu Ergün, Zimmet Suçu, s. 169. 130 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin saklı olduğuna ilişkin hükmün, bankaya zarar verenlerin objektif sorumluluğunun bu kanuna göre düzenleneceğini belirtmek için getirildiği, ancak kanun yapma sistematiği bakımından burada yer almasının uygun olmadığı, zira Türk Ticaret Kanunu’nun banka yönetici ve mensuplarının verdikleri maddi zararları karşılamak için uygulandığı yönündeki görüş için bkz. Donay, s. 120. 131 Aynı yönde görüş için bkz. Tezcan/Erdem/Önok, s. 1278. 132 Adli para cezasının, adeta nisbi ceza haline dönüştürülmesi ve bunun miktarının bankanın uğradığı zararla orantılı hale getirilmesinin isabetli olmadığı, para cezasının bu şekilde hesaplanmasının gün para cezası sistemiyle çeliştiği ifade edilmiştir. Bkz. Donay, s. 115. TCK’nın genel hükümlerinde düzenlenen gün para sistemiyle çelişse dahi, Bankacılık Kanunu’nun TCK’dan sonra yürürlüğe girmesi nedeniyle, söz konusu düzenlemenin belirtilen şekilde uygulanması gerektiği görüşü için bkz. Baba, s. 270. 133 TCK m. 55’te kazanç müsaderesinin düzenlendiği, buna göre suçun işlenmesiyle

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1