Türkiye Barolar Birliği Dergisi 170.Sayı

89 TBB Dergisi 2024 (170) Celâl IŞIKLAR b. Çerçeve Hükme Karşı İptal Davası Yoluna Başvurulması İptal davası yolunda (soyut norm denetiminde) çerçeve hükümleri taşıyan kanunun anayasaya aykırılığı ileri sürülebildiğinden durum farklıdır. Bu takdirde kanaatimizce kanunun diğer maddelerinin dava konusu edilmesi normal şartlarda aktarılan çerçeve hükümleri etkilemez. Buna karşılık değiştiren kanununun tümüyle şekil bakımından anayasaya uygun olmadığı iddia edilebilir. Anayasa’ya göre şekil yönünden denetimde sâdece son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığına bakılır (m.148/II). Bu bozukluk aslında kanunun tümünü temelden sakatlayan, ortak ve esastan denetimi önceleyen (dışsal) bir usul eksikliğidir. 60 Bu usul eksikliği her ne kadar şekli bir bozukluk olarak görülse de çoğunluğa dayanmayan böyle bir kararın TBMM’nin yetkili genel kurulu tarafından alındığı, dolayısıyla demokratik ilkelerle bağdaştığı söylenemez.61 Kanaatimize göre, kanunun tümü dava konusu edilir ve şekil yönünden anayasaya aykırı bulunursa iptalin çerçeve hükmü de kapsayacağı kabul edilmelidir. Burada, şekli (dışsal) denetimin kanunun yapım sürecine ilişkin olmasından dolayı, norm koyma tekniği yönünden bütünü gibi çerçeve hükmün de baştan beri anayasaya uygun olmaması söz konusudur. Başka bir deyişle sâdece aktarılan norm değil değişikliği emreden aracı kural da iptalle geçersiz hale gelmiştir. Bu takdirde zorunlu olarak tüm kanun dava konusu olduğundan, –nakzalarına karşı iptal davası açılabilir. Seferberlik ve savaş zamanında ise yüksek disiplin kurulları tarafından verilen Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası hariç bu Kanunda yer alan diğer disiplin cezaları yargı denetimi dışındadır.] 60 Sır, s.317-318; Bkz. Özen Ülgen, “Anayasaya Uygunluğun Şekil Bakımından Denetiminin Kapsamına ilişkin Sorunlar ve Kanun Hükmünde Kararnamelerin Şekli Bakımdan Denetimi,” Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.11, S.137, Ocak 2016, s.125-157. 61 Nitekim genel kabul toplantı ve karar yeter sayısına ulaşılmadan alınan kolajyal kararların usul (şekil) sakatlığı taşıdığı yönünde ise de (Örneğin, Bahtiyar Akyılmaz/Murat Sezginer/Cemil Kaya, Türk İdare Hukuku, 14. baskı, Savaş Yayınevi, Ankara 2021, s. 399; E. Ethem Atay, İdare Hukuku, Turhan Kitabevi, 6. baskıya ek tıpkı baskı, Ankara 2019, s.505), bunun kişi yönünden yetkisizlik oluşturduğu da savunulmaktadır (Kemal Gözler, İdare Hukuku, C.I, Ekin Kitabevi, Bursa 2003, s.680). Günday, her ikisini de kabul etmektedir, Metin Günday, İdare Hukuku, 7. baskı, İmaj Yayınevi, Ankara 2003, s.128-129;

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1