Türkiye Barolar Birliği Dergisi 170.Sayı

104 Katı Atıkların Toplanması, Bertarafı veya Değerlendirilmesi Konulu İmtiyaz Sözleşmeleri Mahkemesi idarenin kamu hizmeti veya kamu gücüne ilişkin yaptığı sözleşmelerin mutlaka idari yargıya tâbi olacağını hükme bağlamıştır ve Kanunla dahi olsa Anayasa’ya aykırı olacağını belirtmiştir. Bu gelişmeler üzerine siyasi iktidar 13 Ağustos 1999 tarihinde yaptığı Anayasa değişiklikleriyle 47. maddeye “Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek ve tüzel kişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir.” fıkrası eklenmiştir. Ayrıca 125. maddeye de “Kamu hizmetleriyle ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli ve milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.” fıkrası eklenmiştir. Böylece yasama organı kamu hizmetlerini özel hukuk kişilerine gördürürken isterse idari sözleşmeyle isterse özel hukuk sözleşmesiyle gördürebilir. Neticede 3996 sayılı 8.6.1994 tarihli ‘Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun’ uyarınca; “köprü, tünel, baraj, sulama, içme ve kullanma suyu, arıtma tesisi, kanalizasyon, haberleşme, kongre merkezi, kültür ve turizm yatırımları, ticari bina ve tesisler, spor tesisleri, yurtlar, tema parklar, balıkçı barınakları, silo ve depo tesisleri, jeotermal ve atık ısıya dayalı tesisler ve ısıtma sistemleri elektrik üretim, iletim, dağıtım ve ticareti maden ve işletmeleri, fabrika ve benzeri tesisler, çevre kirliliğini önleyici yatırımlar, otoyol, trafiği yoğun karayolu, demiryolu ve raylı sistemler, gar kompleksi ve istasyonları, teleferik ve telesiyej tesisleri, lojistik merkezi, yeraltı ve yerüstü otoparkı ve sivil kullanıma yönelik deniz ve hava alanları ve limanları , yük ve/veya yolcu ve yat limanları ile kompleksleri, Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projeleri, sınır kapıları ve gümrük tesisleri, milli park (özel kanunu olan hariç), tabiat parkı, tabiatı koruma alanı ve yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında planlarda öngörülen yapı ve tesisleri, toptancı halleri ve benzeri yatırım ve hizmetlerin yaptırılması, işletilmesi ve devredilmesi konularında, yap-işlet-devret modeli çerçevesinde sermaye şirketlerinin veya yabancı şirketlerin görevlendirilmesine” karar verilmektedir. Klasik idare hukuku açısından imtiyaz sözleşmesi ile gördürülmesi gereken hizmetler günümüzde yap-işlet-devret sözleşmesi adıyla özel hukuka tâbi olarak gördürülmektedir. Gelinen noktada imtiyaz sözleşmesinin istisnalar dışında yegâne uygulama alanı bulduğu konular yerel yönetimlerin imtiyaz sözleşmesiyle özel hukuk kişisine gördürmesine izin verilen konulardır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1