167 TBB Dergisi 2024 (170) Tuba BİRİNCİ UZUN Taraflar arasında yazılı avukatlık ücret sözleşmesi bulunabilir ve akdi vekâlet ücreti taraflarca sözleşmede kararlaştırılmış olabilir. Bu durumda, haksız azil halinde avukat sözleşmeyle kararlaştırılan akdi vekâlet ücretine hak kazanır. Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde ise Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinin 4. fıkrası uygulanır. Buna göre değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir; değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır. Yargıtay’a göre bu noktada, azil tarihi itibariyle dava değeri esas alınır. Azil tarihi itibariyle dava değeri ise azil tarihi itibariyle davada harcı yatırılan değer başka bir deyişle harçlandırılmış dava değeridir. İcra takiplerinde ise müddeabih olarak takip açılış tutarı dikkate alınır. Yargılama giderlerinden olan karşı vekâlet ücreti ise azil tarihi itibariyle geçerli olan avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanır. Avukatın azlinden sonra dava değeri değişmiş olabilir. Böyle bir durumda Yargıtay’a göre yine azil tarihi itibariyle dava değeri esas alınır, azilden sonra artırılan miktar üzerinden avukatlık ücreti belirlenemez. Haksız azil halinde avukatlık ücret hesabının bu şekilde yapılması hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabilir. Belirsiz alacak davası olarak açılan davalarda durum böyledir. Belirsiz alacak davası açılabilmesi için dava konusu alacağın miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemiyor olması gerekir. Belirsiz alacak davasında her ne kadar davacı, dava konusu alacağın miktarını veya değerini dava dilekçesinde tam olarak gösteremiyor olsa da davacı belirsiz alacak davası açarken belirleyebildiği, hesaplayabildiği oranda asgari bir miktarı dava değeri olarak dava dilekçesinde göstermek zorundadır. Buna geçici talep sonucu da denmektedir. Asgari bir miktar üzerinden açılmış olsa da belirsiz alacak davası tam dava niteliğindedir ve kısmî davadan farklı olarak belirsiz alacak davasıyla davacı, alacağının bir kısmını değil aslında tamamını
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1