Türkiye Barolar Birliği Dergisi 170.Sayı

196 Hukuk Muhakemesinde Adli Yardım gücü gibi özel durumları dikkate alınmadan kategorik bir yaklaşımla, sırf karşılıklılık koşulunun sağlanmaması nedeniyle adli yardımdan yararlandırılmamasını mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak kabul etmiştir.73 Adil yargılanma hakkı temel bir insan hakkıdır. Yabancılar için bu kişilerin kişisel durumunu dikkate almayan karşılıklılık şartının getirilmiş olması adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkına engel teşkil eder. Her ne kadar Anayasa’nın 16’ıncı maddesinde “Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir” denilmiş ise de bu hüküm ödeme gücü olmasa bile ütün yabancıların adli yardım kurumunun kapsamı dışında bırakılması suretiyle adil yargılanma hakkından tamamen mahrum bırakılmaları sonucuna yol açacak şekilde yorumlanmamalıdır. Anayasa Mahkemesi’nin 20.10.2011 tarihli ve E.2011/54, K.2011/142 sayılı kararında belirtildiği üzere, yargılama giderlerinin mahkemeye erişim hakkını engellememesi için gereken kriterlerden birisi “ödeme gücü olmayanlar bakımından etkili adli yardım sisteminin olması”dır. Yabacıların gerçekte ödeme gücüne sahip olup olmadığı dikkate alınmadan, 73 Başvuruya konu gelişen olaylara göre: Türkiye’ye kaçak yollardan giriş yapan ve uluslararası koruma talebinde bulunarak Türkiye’de yaşamaya başlayan Afganistan İslam Cumhuriyeti vatandaşı olan Mohamma Salem Pashto ve Nazı Salem’ın oğulları bıçaklı saldırı sonucu vefat etmiştir. Yaşanan bu olay üzerine başlattıkları hukuki süreçte başvurucular; adli yardım talebinde bulunmuş, bu talep Afganistan ile Türkiye arasında imzalanan bir adli yardım anlaşması bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. “… Başvuru konusu olayda Mahkeme başvurucuların kişisel ve ekonomik durumlarını dikkate almadan sırf mütekabiliyet şartı gerçekleşmediği için adli yardım talebinin reddine karar vermiştir. …Bu itibarla somut davada müdahaleye esas teşkil eden kanunun lafzında geçen mütekabiliyet şartının mutlak kural olarak uygulanması dava açan yabancıların durumlarının değerlendirilmesine fırsat vermeden adli yardımdan yararlandırılmalarını engellemesi kanunun bizatihi kendisinden kaynaklanan ve anayasal güvencelerle çatışan bir uygulamaya neden olmaktadır. Öte yandan milletlerarası hukuka uygunluk denetimi kapsamında ilk olarak yabancıların adli yardımdan faydalanması konusunda yükümlülük getiren herhangi bir antlaşmaya taraf olunup olunmadığının tespit edilmesi gerektiği hâlde Mahkemece bu yönüyle herhangi bir araştırma yapılmamıştır. …Dolayısıyla başvurucuların mahkemeye erişim hakkına yönelik müdahalenin milletlerarası hukuka uygunluk ve kanunilik ölçütleri yönünden yapılan değerlendirme sonucunda ihlale yol açtığı kanaatine varılmıştır”. Anayasa Mahkemesi, Mohamma Salem Pashto ve Nazı Salem Başvurusu, B. No: 2019/26339, T. 17.05.2023, R.G. Tarih ve Sayısı: 08.11.2023-32363, https://kararlarbilgibankasi. anayasa.gov.tr 16.11.2023.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1