Türkiye Barolar Birliği Dergisi 170.Sayı

205 TBB Dergisi 2024 (170) Ahmet Ertan YILMAZTEKİN Adli yardım talebi ister asıl davanın açılmasından önce ister yargılama esnasında talep edilmiş olsun, talebin reddi durumunda karara itiraz edilebilir.109 HMK’da yer alan düzenlemeye göre, “adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir. Kararına itiraz edilen mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir” (HMK m. 371/2). Kanunda bahsedilen kesinlik, maddi anlamda değil şekli anlamda kesinliktir. Zira adli yardım talebi çekişmesiz yargı işidir. Nitekim HMK’da yer alan düzenleme çerçevesinde, “adli yardım talebi reddedilirse, ödeme gücünde sonradan gerçekleşen ciddi bir azalmaya dayanılarak tekrar talepte bulunulabilir” (HMK m. 337/2). Dolayısıyla adli yardım talebinin reddi durumunda, bu kararın maddi anlamda kesin karar olmaması nedeniyle talepte bulunan ilgili ödeme gücünde sonradan gerçekleşen ciddi azalmayı gerekçe göstererek yeniden adli yardım talebinde bulunabilir. Adli yardım taleplerinin reddine ilişkin kararlarda sunulan bilgi ve belgelerin kabul edilmeme sebebi açıkça belirtilmelidir (HMK m.337/1). Adli yardım kararı hüküm kesinleşinceye kadar devam eder (HMK m.335/3). Ancak dava açıldıktan sonra adli yardım talebinde bulunulması durumunda, adli yardım kapsamına daha önceden yapılmış yargılama giderleri dahil olmaz (HMK m.337/3)110. Bir başka ifadeyle adli yardım kararı verildiği anda hüküm ve sonuç doğurur, karardan önce yapılan giderler adli yardım kapsamında yer almaz. Ancak karardan önce yapılması gerektiğine karar verilmiş olmakla birlikte ödemesi henüz yapılmamış olan giderlerin de adli yardım kapsamına dâhil 109 Adli yardım talebinin reddi kararı Anayasa’nın 141’inci maddesi gereği gerekçeli olmalıdır. Dolayısıyla mahkemeye sunulan bilgi ve belgelerin kabul edilmeme nedeni, mahkeme kararında açıkça ifade edilmelidir (HMK m. 337/1). Bkz. Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şehri, Ankara: Yetkin Yayınları, 2013, s. 1472. 110 Tanrıver, Medenî Usûl Hukuku, s. 1229; Atalay, “Adli Yardım ve Etkileri, s.44.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1