219 TBB Dergisi 2024 (170) Ahmet Ertan YILMAZTEKİN tüzel kişiler açısından taleplerinde haklı görülme halidir. Bu nedenle tüzel kişiler açısından haklılık koşulun gerçekleşmesi için kişinin iddia veya savunma ya da geçici hukuki koruma yahut takip talebi mahkeme nezdinde haklılık kanaati oluşmalıdır. 2013 yılında 6459 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle gerçek kişiler bakımından haklılık koşulu değiştirilerek “haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak” ibaresi “taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması” şeklinde değiştirilmiştir. Bu düzenleme yapılırken tüzel kişiler açısından haklılık koşulu olan taleplerinde haklı görülme halinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Bu bağlamda haklılık koşulu bakımından gerçek kişiler ile tüzel kişiler arasında bariz olmamakla birlikte fark bulunmaktadır. Gerçek kişiler açısından haklılık koşunun oluşması için adli yardım talebinde bulunan kişinin davanın esası bakımından ilk bakışta açıkça haksız olmadığının anlaşılması gereklidir. Buna karşın tüzel kişiler açısından haklılık koşulunun oluşması için talebin esası bakımından mahkeme nezdinde haklılık kanaati oluşmalı, bir başka anlatımla adli yardım talebin kabulü için talepte bulunanın davayı kazanma ihtimalinin davayı kaybetme ihtimalinden daha yüksek olduğu konusunda hâkimde bir kanaat oluşmalıdır. Kanaatimizce gerçek kişiler ve tüzel kişiler bakımından farklı haklılık koşullarının öngörülmesi isabetli değildir. Gerçek veya tüzel kişiler arasında haklı bir temele dayanmayan bir ayrım yapılmamalıdır. Bu nedenle bu konuda bir yasal düzenleme yapılarak tüzel kişiler açısından da haklılık koşulunun talebin açıkça dayanaktan yoksun olmama hali şeklinde değiştirilmesi yerinde olacaktır. Gerçek kişiler bakımından haklılık durumunun ispatında yaklaşık ispat yeterlidir. Kanunda bu durum “açıkça dayanaktan yoksun olmama” olarak nitelendirilmiştir. Bu durumda talepte bulunan kişinin asıl yargılamada ileri sürdüğü iddiaların veya savunmaların açıkça dayanaktan yoksun olmadığı konusunda hâkimde yaklaşık bir kanaat oluşturması yeterlidir. Zira talepte bulunan ilginin iddialarının veya savunmalarının açıkça dayanaktan yoksun olup olmadığı yargılama neticesinde ortaya çıkacaktır. Tüzel kişiler bakımından ise haklılık koşulun gerçekleşmesi için kişinin iddia veya savunmasında mahkeme nezdinde haklılık kanaati oluşmalıdır. Bu bağlamda talepte bulunanın davayı kazanma ihtimalinin davayı kaybetme ihtimalinden daha yüksek olduğu konusunda hâkimde bir kanaat oluşması gerekmektedir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1