243 TBB Dergisi 2024 (170) Mehmet Emin ALPASLAN Yukarıda belirttiğimiz üzere, doktrinde söz konusu dava hakkının, ortaklığın dava hakkından bağımsız olduğu kabul edilmekte ve hem şirketin, hem de pay sahibinin ayrı ayrı dava açabileceği belirtilmektedir.77 Bununla birlikte doktrinde bir başka görüş çerçevesinde, şirket zararı sebebiyle açılan davalarda şirket zararının tamamının ödenmesine hükmedilmesinin talep edilmesi ve bu nedenle de tüm pay sahiplerinin zararlarının karşılanmış olması gerekçesiyle, bir pay sahibinin açtığı davanın aynı gerekçelerle diğer pay sahiplerinin dava açmasına engel olacağı da savunulmaktadır.78 Her ne kadar maddî hak görüşünün de ciddi şekilde ele alınması gerektiği ve müessesenin bünyesine daha uygun olduğu kanaatinde olsak da meseleye dava takip yetkisi perspektifinden bakıldığında da, kanaatimizce bir pay sahibinin açtığı dava diğer pay sahiplerinin dava açmasına engel olmamalıdır; zira, her pay sahibi diğerinden bağımsız olarak bu yetkiye sahiptir.79 Taraf farklılığı söz konusu olduğundan, derdestlik engeli ortaya çıkmayacaktır (HMK m. 114/1, ı). Yine birden fazla pay sahibinin dava açmasının hukukî yarar bakımından da usûlî bir problem teşkil etmeyeceği (HMK m. 114/1, h) ve dileyen pay sahiplerinin ayrı dava açmakta hukukî yararlarının olduğunun kabul edilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Zira, tüm sürecin davayı ilk açan pay sahibinin iktidarına bırakılmaması hususunda, tüm pay sahiplerinin korunmaya değer bir menfaati vardır. Söz konusu davanın bir eda davası olduğu da nazara alındığında,80 esasen hukukî yararın da özel olarak ispatlanmasına gerek olmayacaktır. Davayı ilk açan pay sahibine öncelik verilmesi, diğer pay sahiplerinin de bu davada fer’i müdahil olması düşünülebilecek ise de, fer’i müdahilin taraf kadar geniş bir yetkiye sahip olmaması karşısında,81 sürece dahil olmak isteyen pay sahiplerini bu yola icbar etmek de kanaatimizce uygun olmayacaktır. Şüphesiz ki, fer’i müdahil olarak davada yer almak isteyen pay sahiplerinin, bu yola müracaatına bir engel yoktur. Ancak fer’i müdahale bir zorunluluk değil yalnızca bir imkândır, sürece fer’i müdahil olarak katılmakla iktifa 77 Yasaman, s. 109; Çamoğlu, s. 157. 78 Özekes/Seven/Meriç, s. 98; Dişel, s. 303-304. 79 Eskiocak, s. 194 vd. 80 Bkz. aşa. III, B. 81 Fer’i müdahilin davadaki durumu hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Pekcanıtez/ Meriç, s. 263 vd.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1