253 TBB Dergisi 2024 (170) Mehmet Emin ALPASLAN lere de şamil olduğunu ortaya koyması oldukça önemli ve isabetlidir. İİK m. 94/II hükmü ise; borçlunun miras, cebrî icra satışı veya mahkeme ilâmı gibi bir nedenle iktisap ettiği, ancak sicile tescil ettirmediği aynî hakların tescili için, alacaklıya icra dairesinden alınacak yetki ile tescili isteme yetkisini düzenlemektedir.121 Ancak, İİK m. 94/II hükmünde düzenlenen imkânın esasları ve usûlü itibarıyla konumuzla doğrudan bir ilgisi ve benzerliği olmadığından, bu hükme sadece değinmekle yetiniyoruz. Yukarıda ele alınan dava yetkinliği hâllerini, dava yetkininin icra takibine girişme hususundaki yetkisi bağlamında incelediğimizde şu sonuçlara ulaşılmaktadır. Kanundan doğan ve görevi gereği taraf olarak kabul edilen dava yetkinliği hâllerinde, dava yetkini tarafından icra işlemleri yapılabileceği hususu ilgili hükümde açıkça düzenlenmiştir. Öte yandan Yargıtay, İİK m. 120/II hükmü ile ilgili olarak verdiği kararlarda, İİK m.120/II hükmünün kapsamına icra takibini yürütme yetkisini de dahil etmiştir. 4. Kanaatimiz Her şeyden evvel bir hususun ortaya konması önemlidir. Pay sahibinin açtığı davada elde ettiği ilâmı, yalnızca şirketin icra edebileceği iddiası isabetli olmayacaktır. Zira bu yöndeki iddia, sorumlu yönetim kurulu üyeleri aleyhine verilen kararın icrasını (ve bu prosedürün akıbetini), yönetim kuruluna veya yönetim kurulunu seçen genel kurul çoğunluğuna tanımak manasına gelecektir ki, bunun kabulü mümkün değildir.122 Öte yandan, bir kişiye dava hakkı tanıyıp o dava sonucu elde edilecek ilâmı icraya koyma yetkisi vermemek demek, etkin hukukî korumanın sağlanamaması demektir.123 İcrası sağlanmadığı sürece mahkemece verilen karar, kural olarak pek de bir anlam ifade etmeyecektir.124 121 Kuru, El Kitabı, s. 455; Erişir, s. 79-80. 122 Helvacı, Sorumluluk, s. 127; Ayoğlu, Sorumluluk Davası, s. 71; Akdağ Güney, Yönetim Kurulu, s. 339. 123 Davayı takip yetkisinin ilâmı icraya koyma yetkisini de içerdiği hususunda Çamoğlu, s. 137. 124 Bu düşünce Roma hukukunda da “Iudicia suum effectum habere debent” şeklinde ifade edilmekte olup “Mahkeme kararları etkili olmalıdır, uygulanmalıdır”
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1