Türkiye Barolar Birliği Dergisi 170.Sayı

360 Türkiye Barolar Birliği’nin 17-18 Aralık 2022 Tarihli Olağan Genel Kurulu’nda Yapılan Meslek Kurallarına İlişkin Değişikliklerin Değerlendirilmesi Resmi kıyafet olan cübbenin tek başına kılık ve kıyafeti belirlemediği, bunun yanında avukatlık meslek ve vakarına uygun başka öğelerin de bu kılık ve kıyafetin tamamlayıcısı olduğu ifade edilmektedir.7 Her ne kadar TBB Meslek Kuralları 20’de erkek avukatların kravat takacağı belirtilmiş olsa da Avukatlık Kanunu m.49/ II’de avukatlara, staj dönemi de dahil olmak üzere, baro ve Barolar Birliği’nin iş ve işlemleri ile mesleğin icrası kapsamında cübbe haricinde kılık ve kıyafetle ilgili herhangi bir zorunluluk getirilemeyeceği belirtildiğinden, avukatın cübbe haricinde herhangi bir kıyafet giymeye zorlanması mümkün olamaz.8 Nitekim 17- 18 Aralık 2022 tarihinde yapılan XXXVII. Olağan Genel Kurul kararıyla m. 20, “Avukatlar ve avukat stajyerleri, mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle mahkemelerde görev yaparlar. Duruşmalara, Türkiye Barolar Birliği’nce şekli saptanmış cübbe ile çıkarlar” şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan değişiklikle temiz, kıyafet vurgusu ile erkek avukatların kravat takacaklarına ilişkin hüküm kaldırılmıştır. Mesleğe yaraşır kıyafetten ne anlaşılması gerektiği kişiden kişiye, ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir. Örneğin KKTC’de avukat ve stajyerlerinin koyu lacivert veya koyu gri renkte takım elbise giymesi; koyu renkte kravat takması zorunluluğu bulunmaktayken9 ülkemizde isabetli şekilde bu yönde kısıtlayıcı düzenlemelere yer verilmemiştir. Nitekim örnek verdiğimiz KKTC’de hakimler, kravatlarının desenini beğenmemesi durumunda bile avukatları duruşma salonundan çıkartabilmektedir. Gerçekten de avukatın ne giydiği,10 ne renk giydiği yönünde bir 7 Özcan Çine, Avukatlık Hukuku, Ankara 2014, s. 234-235. 8 Rüzgaresen, s. 120. 9 Rufat Sharıflı Sayın, “KKTC’de Avukatlık ve Meslek Etiği”, Avukatlık Hukuku Sempozyumu, Ankara 2023, s. 123 vd. 10 Anayasa Mahkemesi’ne de intikal eden bir olayda başvurucu, Ankara Barosuna kayıtlı avukat olarak çalıştığını, bir duruşmaya başörtülü olarak katılması nedeniyle hâkimin duruşmanın yapılamayacağını belirterek müvekkiline kendisini bir başka avukatla temsil ettirmesi için süre vermesi ve duruşmayı ertelemesinin din ve vicdan özgürlüğü, savunma hakkı ve mahkemeye erişim hakkı, çalışma hakkı ve ayrımcılık yasağına aykırılık oluşturduğunu iddia etmiştir. Anayasa Mahkemesi GK, B. 2014/256 T. 25.6.2014 tarihli kararı ile şu sonuca varmıştır: “Somut olayda, başvurucunun dini inançlarının bir gereği olarak kullandığı başörtüsü ile duruşmalara katılmasının engellenmesinde makul ve nesnel bir temel gösterilmediği gibi başvurucunun taktığı başörtüsünün başkalarının hak ve özgürlüklerini yararlanmalarına engel ve toplumsal çatışma ve gerilimlerin kaynağı olduğu yö-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1