361 TBB Dergisi 2024 (170) M. Serhat SARISÖZEN belirleme yapılması çabası doğru bir yaklaşım değildir. Kanaatimizce burada metinden tıpkı “temiz kıyafet” vurgusunun kaldırılmasında olduğu gibi ve aynı gerekçe ile “mesleğe yaraşır kıyafet” vurgusunun da kaldırılmasında fayda olduğunu değerlendiriyoruz. Aksi takdirde neyin mesleğe yaraşır kıyafet olabileceği değerlendirmesini yapabilmek çok kolay olmayacaktır. Son derece belirsiz bir kavram kullanmak yerine ilgili meslek kuralını sadece cübbe giyilmesi ile sınırlı tutmak daha doğru olacaktır. Buna karşın yapılan değişiklikler Avukatlık Kanunu’nun 49.maddesiyle uyumlu olup, daha alt düzeyde olan bir metnin kanuna aykırı olma hali yapılan değişiklikle sonlandırılmıştır. Öte taraftan avukatların, duruşmalara “temiz bir kıyafetle” çıkacağı vurgusu gerçekten yerinde olmayıp zaten kendilerinden beklenen bu olduğundan ve bu düzenlemenin etik kurallarla herhangi bir ilgisi olmadığından metinden çıkartılması doğru olmuştur. Benzer şekilde kadın-erkek avukatlar arasında bir ayırım yapmak suretiyle erkek avukatların giyeceği kravatın metne yazılması, buna karşın mevsimsel olarak buna da bir istisna getirilmesi de doğru değildi. Söz gelimi Erzurum’daki avukatın mesleki kurallar bağlamında kravat takması istenirken, Bodrum’da avukatlık yapan bir meslektaşının böyle bir zorunluluğa neden tabi tutulmadığı sorgulanabilecek bir husustur. Bu bağlamda yapılan sadeleştirme isabetli olmuştur. II- KARŞI TARAF VEKİLİNE BELGE ÖRNEĞİ VERME Meslek Kuralları’ nın “Avukat, dava türü ve usulü ne olursa olsun, mahkemeye verdiği layiha ve önemli belgelerin birer örneğini (istenmese de) karşı taraf vekili meslektaşına verir” hükmü, “Avukat, duruşma esnasında mahkemeye ibraz ettiği ve elektronik ortamda erişim imkânı bulunmayan dilekçe ve belgelerin birer örneğini bu konuda ayrıca bir talebe gerek olmaksızın karşı taraf vekili meslektaşına verir” şeklinde değiştirilmiştir. nünde hiçbir iddia ve somut olgulara dayalı veri de ortaya konulabilmiş değildir. Sonuç olarak, başörtülü bir avukat, duruşmalara girmesinin engellenmesi suretiyle başörtüsü takmayanlara göre dezavantajlı duruma düşürülmüştür. Bu gerekçelerle, Anayasa’nın 24. maddesiyle birlikte ele alınan Anayasa’nın 10. maddesinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir” (Lexpera İçtihat Programı E.T: 20.1.2024).
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1