385 TBB Dergisi 2024 (170) Şaban Cankat TAŞKIN GİRİŞ Ceza muhakemesi hukuku, suç işlendikten sonraki muhakeme sürecinin işleyişini düzenler. Muhakeme sürecinde, şüpheli ve sanık önemli muhakeme süjeleridir. Ancak şüpheli ve sanık tarihi süreçte her zaman muhakemenin önemli süjeleri olarak kabul edilmemiştir. Tarihi süreçte, özellikle tahkik sisteminde şüpheli veya sanıktan işkence ya da kötü muamele ile ifade alınabilmesi kabul edilmiştir. Ne var ki sonradan, özellikle Aydınlanma Çağı ile birlikte işkenceye karşı ciddi tepki oluşmuş ve bu dönemden sonra işkencenin yasaklanmasıyla birlikte, işkence, kötü muamele ve zor kullanılarak alınan ifadeler delil olarak kabul edilmemeye başlanmıştır. Bu dönemde, öncelikle Anglo-Amerikan hukuk sisteminde kimsenin kendisini veya yakınlarını suçlamaya ya da bu yönde delil göstermeye zorlanamaması (nemo tenetur) ilkesi kabul edilmiştir. Sonradan Kıta Avrupası hukuk sisteminde de aynı ilke benimsenmiştir. İlke, geniş anlamda kimsenin kendisini veya yakınlarını suçlamaya ya da bu yönde delil göstermeye zorlanamaması olarak anlaşılmaktayken, dar anlamıyla susma hakkı olarak ifade edilebilir. Ancak bu makalede, ilke dar anlamıyla ele alınmış, susma hakkıyla bağlantısı olduğu ölçüde geniş anlamıyla birlikte değerlendirilmiştir. Osmanlı ceza muhakemesi hukukunda şüpheli veya sanığa susma hakkının tanınmaması esastır. Osmanlı ceza muhakemesi hukuku, bu yönüyle tahkik sistemine benzemektedir. Bu ilk dönem, makalede Tanzimat öncesi dönem olarak adlandırılmıştır. Bu dönemde şüpheli veya sanığa susma hakkı tanınmazdı. Hatta bazı kanunnameler ile işkence veya kötü muamele yoluyla şüpheli veya sanıktan ifade alınması kabul edilmişti. Özellikle Tanzimat ve Islahat Fermânları’nın1 etkisiyle, Osmanlı Devleti’nde şüpheli ve sanık hakları gelişme göstermiş, susma hakkı tanınmıştır. Hatta bu dönemde 1879 yılında Usul-i Muhâkemât-ı 1 “Fermân” sözcüğünün yazılış şekli Osmanlı-Türkçe Sözlük’ten alınmıştır. O nedenle kavramın yazılışı da bu makalede bu şekliyle benimsenmiştir. Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi 34. Baskı, Ankara 2020, s. 298.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1