29 TBB Dergisi 2024 (170) Mustafa ŞAHİN Süreç diğer ülkelerde yaşanılanlara benzer bir biçimde Türkiye’de de ilerlemiş ancak Türk Kanun Koyucu konuyu çözümleyen yasal düzenlemeler yapmayınca, AİHM’de Türk Hükümeti aleyhine kararlar çıkmasına sebep olduğuna inanılan TMK m. 187 hükmü, son yapılan başvurunun üzerinden94 yaklaşık 10 yıllık sürenin geçmesinin95 ardından96 yapılan ilk başvuru97 sonrası98 AYM tarafından iptal edilmiştir.99 İptal kararı100 ve yü94 Anayasa Mahkemesi Kararı – GK, e. 2009/85, K. 2011/49, T. 10.03.2011. Karar için bkz. https://www.lexpera.com.tr/ictihat/anayasa-mahkemesi/genel-kurule-2009-85-k-2011-49-t-10-3-2011 , Erişim Tarihi: 17.11.2023. 95 Merih Öden, “Türk Anayasa Yargısında On Yıl Süreli Denetim Yasağı”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, C. 55, S. 4, 2000, s. 60. 96 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, m. 152/IV: “Anayasa Mahkemesi’nin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz”. 97 Anayasa Mahkemesi’nin, normatif inceleme yapması haricinde, bireysel başvuru hallerinde kadının soyadı konusunda monografik çalışma için bkz. Ayşe Havutçu/Yasemin Kalkancı, “Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Kararları Işığında Kadının Soyadı”, İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 6, S. 2, 2020, s. 135 – 180. 98 Usulden reddedilen 2022 tarihli karar bir yana bırakıldığında, karar için bkz.: https://www.lexpera.com.tr/ictihat/anayasa-mahkemesi/e-2022-86-k-202283-t-30-6-2022, Erişim Tarihi: 17.11.2023. 99 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki herhangi bir norma dayanak vermeksizin mahkeme içtihatları ile bir önce yapılan başvuruyu reddetmesine rağmen son başvuru sonrası AYM’nin TMK m. 187 hükmünü iptal etmesi uzun vadede tartışılacaktır. Ancak konumuz dışında olması dolayısıyla bu konuya girilmemiştir. 100 2009/85 Esas; 2011/49 Karar ve 10.03.2011 tarihli AYM’nin TMK m. 187 hükmünü iptal etmeyen kararı ile bu çalışmamızda incelediğimiz 2022/155 Esas, 2023/38 ve 22.02.2023 tarihli iptal kararı sürecinde gözden kaçırılan bir detayı burada belirtmek gerekir. AYM’nin TMK m. 187’yi iptal etmediği kararının tarihi 2011 yılıdır. Bir sonraki başvurunun esası ise 2022’dir. Kısaca (Resmi Gazete’de yayımlandığı tarih de düşünüldüğünde) 10 yıllık sürenin bitiminde derhal diğer (çalışmamızda incelediğimiz, TMK m. 187’nin iptali ile sonuçlanan) başvuru yapılmıştır. Ancak bu iki karar arasında AYM’nin kararlarını etkileyecek ancak çok da değinilmeyen normatif bir düzenleme kabul edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, 1984 tarihli İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşmeye Ek Protokol No: 7’yi, uygun bulduğuna dair kanunu 2016 yılında kabul etmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken iki detay vardır bunlardan ilki kabul tarihinin iki iptal başvurusu arasında olmasıdır. Yani bir önceki iptal edilmeyen başvuru tarihinde Protokol 7 henüz kabul edilmemiştir. Son başvuruyu ise AYM, Türkiye’nin bu protokolü kabul etmiş haliyle incelemiştir. İkinci önemli nokta ise Protokol 7’nin, 5. madde hükmüdür. Biz burada sadece bu hükmü belirteceğiz. Hükmün AYM kararı karşısında tartışmasını ise doktrine bırakarak ana konumuza dönmek istiyoruz: Protokol 7, “Madde 5: Eşler arasında eşitlik: Eşler evlilikte, evlilik süresince
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1