411 TBB Dergisi 2024 (170) Şaban Cankat TAŞKIN Buna karşın, bazı Osmanlı kanunnamelerinde ikrar elde etmek için sanığa işkence edilebileceği belirtilmiştir.138 Bu yolla, işkence uygulanarak, zor kullanılarak ya da baskı altında alınan şüpheli veya sanık beyanlarının da muhakemede tali delil olarak kullanılabilmesinin önü açılmıştır.139 Örneğin IV. Mehmet’in, hırsızlık suçu şüphelilerinin suçlarını itiraf etmelerini sağlamak için işkenceye maruz bırakılabileceğine ilişkin kararnamesi o dönemde eleştirilmiştir.140 Aynı şekilde, Kanuni Sultan Süleyman da yayınladığı Kanunname’nin 41 ve 46’ncı maddelerinde, hırsızlık konusu malı elinde bulunduran şüphelinin bu malı ne şekilde ve nereden temin ettiğini izah etmesi gerektiği, izah edemeyen veya bu konuda ikna edici açıklama getiremeyen şüphelinin ise suçu işlemiş kabul edileceği belirtilerek, şüphelinin itiraf etmesinin sağlanması adına ona işkence edilebileceği ifade edilmiştir.141 Kanunname gereğince, bu durumdaki şüphelinin işkence sırasında ölmesi durumunda işkence uygulayan görevlilerin yasal sorumluluğu olmayacaktır.142 Şu halde, Tanzimat sonrası dönemin aksine, Tanzimat öncesi dönemde şüpheli veya sanığın susma hakkı olmadığı ve şüpheli veya sanıktan işkence ya da zor yoluyla ifade alınabilmesinin mümkün olduğu söylenebilir.143 138 Osmanlı dönemindeki bazı kararlara bakıldığında, kişilerin birbirlerine karşı ya da kamusal gücü kullanan kişilerin şüpheli veya sanıklara karşı, özellikle ikrar elde etmek için uyguladıkları eziyet verici eylemlerin işkence veya örf/örf-i maruf olarak tanımlandığı görülmektedir. (Geniş bilgi için bkz Mustafa Avcı, “Hukuk Tarihimizde Hukuka Aykırı Deliller Sorunu: İşkence (Örf-i Maruf) Uygulaması”, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, Yıl: 2003, S: 147, s. 45-76; ayrıca bkz Betül Dal, İslam Muhakeme Usulünde İşkence, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sakarya 2001, s.21). 139 Heyd, s. 644; Vatansever, s. 197, 210, 215. 140 Coşkun Üçok, “Osmanlı Kanunnamelerinde İslam Ceza Hukukuna Aykırı Hükümler”, AÜHFD, Yıl: 1947; C: IV, S:1-4, s. 66,67. 141 Osmanlı’da özellikle hırsızlık suçunda, çalınan malın yerinin sanığa itiraf ettirilmesi için işkence uygulaması yaygın bir sorgu yöntemiydi. Akman, s. 83. 142 Üçok, s. 58, 59; Aydın, s. 57, 58. 143 2. Bayezid, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman ve 4. Mehmed dönemlerindeki kanunnamelerle işkence uygulamasına izin verilmiştir. (Detaylı bilgi için bkz Dal, s.90)
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1