40 Vicdani Ret Hakkı ve Türk Hukukundaki Yeri “İki seçeneğimin olduğu söylendi: Ya hapse girmek ya da askere gitmek. Ancak bir başka seçeneğimin daha olduğunu söylemek isterim. Ve bu seçenek de adalettir. Eğer adalet yerini bulacak olursa, ne hapse gireceğim ne de askere gideceğim”.1 GİRİŞ Vicdani ret uzun süredir dünya genelinde tartışılıyor olsa da Türkiye’deki tartışmaların geçmişi bu kadar eskiye dayanmıyor. Oysa savaşa katılmayı reddetmek muhtemelen savaşın kendisi kadar eskiye dayanmaktadır.2 Vicdani ret savaşa karşı tepkilerin belki de en büyüğüdür. İnsanlar çeşitli gerekçelerle savaşı ve askerlik hizmetini yerine getirmeyi reddetmişlerdir. Başlangıçta dini saiklerle reddedilen askerlik hizmeti zamanla din dışında çeşitli bireysel sebeplerle de reddedilmeye başlanmıştır. Reddin politik bir eylem halini almaya başlaması elbette devletlerin vicdani retçilere olan dikkatini ve tepkisini de artırmıştır. Sorunlar tam anlamıyla çözülememiş olsa da vicdani retçilerin uzun süreli mücadeleleri beraberinde başarıyı da getirmiş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (“AİHM”) beklenen içtihat değişikliğine gitmiş ve birçok devlet tarafından vicdani ret bir hak olarak tanınır duruma gelmiştir. Ancak bu değişim “Her Türk asker doğar” mottosunun olduğu Türkiye’de daha yavaş gerçekleşmektedir. Türkiye, vicdani reddi bir hak olarak tanımama ısrarını sürdürmektedir. Bununla birlikte vicdani retçiler Türkiye’de çeşitli yaptırımlarla karşılaşabilmektedirler. Üç kısımdan oluşan bu çalışma, güncel sorunların odak noktasını askerlik hizmetinin oluşturduğu düşünülerek dar anlamda vicdani 1 Muhammad Ali. Alıntı için bkz. https://www.washingtonpost.com/news/ retropolis/wp/2018/06/15/shoot-them-for-what-how-muhammad-ali-wonhis-greatest-fight/?noredirect=on&utm_term=.44230759f039 (Erişildiği Tarih: 01.05.2023). 2 Andreas Speck/Rudi Friedrich, “Dünyada Vicdani Red Hareketi Deneyimleri” (Çeviren Mayıs İnan Aru), Çarklardaki Kum: Vicdani Red, Düşünsel Kaynaklar ve Deneyimler (Hazırlayan Özgür Heval Çınar/Coşkun Üsterci), İletişim Yayınları, İstanbul 2014, s. 153.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1