Türkiye Barolar Birliği Dergisi 170.Sayı

53 TBB Dergisi 2024 (170) Gamze YILDIZ TARMAN başlığını taşımaktaydı. Düzenlemenin ilk haline göre: “Yurt savunmasına katılma, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu ödev ve askerlik yükümü kanunla düzenlenir”. 20.09.1971 tarihli değişiklikle birlikte m. 60 “Vatan Hizmeti” başlığını alarak “Vatan Hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu ödevin, Silahlı Kuvvetlerde veya kamu hizmetlerinde ne şekilde yerine getirileceği kanunla düzenlenir” şeklinde düzenlenmiştir. Görüleceği üzere daha baskıcı ve kazuistik olarak nitelendirilen 1982 Anayasası’nda, daha özgürlükçü olarak nitelendirilen 1961 Anayasası’nın66 vatan hizmetine ilişkin son düzenlemesinin esas alınması uygun görülmüş ve hatta bu düzenlemeye “yerine getirilmiş sayılacağı” gibi oldukça önemli bir ibarenin eklenmesi de tercih edilmiştir. Kanun koyucu tarafından yapılan bu tercih dikkate değerdir. Zira m. 72’nin gerekçesinde67 de bu bilinçli değişiklik için “… vatan ödevinin yerine getirilmiş sayılacağı hallerin gelecekte kanunlarla düzenlenmesine imkân vermek”ten bahsetmektedir. Anayasa’nın sistematiğinden ve amaçsal yorumdan hareketle zorunlu askerliğin anayasal bir gereklilik olduğunu söylemek mümkün değildir.68 Ancak Anayasa’nın açık hükmüne rağmen aşağıda da detaylıca inceleneceği üzere 7179 sayılı Askeralma Kanunu’ndaki düzenlemeyle birlikte vatan hizmeti, sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin erkek 66 Ergun Özbudun, Türk Anayasa Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara 2018, s. 57-69. 67 Maddenin tam gerekçesi aşağıdaki şekildedir: “Vatan hizmetini düzenleyen Danışma Meclisi’nin kabul ettiği 81 inci maddede yer alan “... ne şekilde yerine getirileceği” deyimi “... ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı” şeklinde değiştirilmiştir. Yabancı ülkelerde işçi sıfatı ile çalışmakta olan ve oturma hakkına sahip bulunan askerlik yükümlüsü işçilerin, belli miktarda yabancı ülke parasını ödemeleri ve iki aylık askerlik temel eğitimine tâbi tutulmaları suretiyle, vatan ödevini yerine getirmiş sayılacakları kabul edilmektedir. Buna benzer şekilde vatan ödevinin yerine getirilmiş sayılacağı hallerin gelecekte kanunlarla düzenlenmesine imkân vermek ve kanun koyucuya bu yönden ışık tutmak amacıyla maddede gerekli değişiklik yapılmıştır”. 68 Osman Can, “Vicdani Redde Anayasal Bakış”, Hukuk Gündemi Dergisi, 2006, S. 4, s. 12. Aksi yönde bir görüş için bkz. Ömer Faruk Eminağaoğlu, “Özgürlük ve Vatan Hizmeti”, Radikal Gazetesi, 22.08.2005. Ancak eski bir Cumhuriyet Savcısı olan Eminağaoğlu Anayasa’daki vatan hizmeti kavramının askerlik hizmetini kastettiğini ileri sürmekle birlikte vicdanı retçilerin zorla askerlik hizmetine tabi tutulmalarının vicdan özgürlüğünü kısıtlaması sebebiyle Anayasa’ya aykırı olduğunu da belirtmektedir. Yine Eminağaoğlu’na göre vicdan özgürlüğünün mutlaklığı karşısında vicdani retçilerin askerlikten muaf tutulmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu da söylenemez.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1