Türkiye Barolar Birliği Dergisi 170.Sayı

77 TBB Dergisi 2024 (170) Celâl IŞIKLAR bu araçta varlık kazanır. Yayımlanmış düzenlemenin daha sonraki bir tarihte yürürlüğe sokulabilmesi, metin ile norm arasında fark olduğunu göstermektedir. Bize göre çerçeve kanunda geçen öteki kanuna ilişkin “değiştirilmiştir” ve “eklenmiştir” gibi ibareler açıkça bunu ifade etmektedir. Çerçeve hükmün transferi görüşüne karşılık kanunun aynı anda her iki düzenlemenin normu olduğu ileri sürülebilir. Ancak hukuk dogmatiğine göre aynı konuda, aynı içeriğe sahip birden fazla kural bulunamaz. Bu sebeple illî olarak sonraki hüküm durumundaki öteki kanuna taşınmış kuralın dikkate alınması gerektiği açıktır. Son olarak aslında transferin söz konusu olmadığı ve çerçeve kanun hükmünün öteki kanun göz önüne getirilmek suretiyle doğrudan ve birlikte uygulandığı söylenebilir. Gerek hukuk dogmatiği bakımından aksi düşünce kadar tutarlılık taşımadığından, gerek “değiştirilmiştir/eklenmiştir” sözleriyle ifade edilen önermeye aykırı olduğundan bu yaklaşımın kabulü güçtür. Özetle, çerçeve madde yayımlandığı Resmî Gazete’de ve hatta kanunlar külliyatındaki yerini şeklen ve fiziken korusa bile, ancak ve ancak normatif hukuk düzeninde aktarıldığı öteki kanunun normu olarak hüküm icra eder. Bu itibarla, daha sonra tekrar değiştirilmesi veya ilgası yahut iptali söz konusu olduğunda yeni yeri dikkate alınmalıdır. III. ÇERÇEVE MADDE HÜKMÜNÜN İLGASININ HUKUKİ ETKİ VE SONUÇLARI A. Genel Olarak İlga Çerçeve madde hükmünün zaman bakımından uygulanması, onun yürürlüğe girişi ile ilgası konusunu incelemeyi gerektirir. Bilindiği gibi kanunlar yasama organı tarafından kabul edilip Cumhurbaşkanı’nın onaylamasını müteakip Resmî Gazete’de yayımlanmak suretiyle uygulanabilir hâle gelirler. Ancak kanunun uygulanarak hüküm ve sonuç doğurmaya, başka bir ifadeyle gereğinin yapılmaya başlayacağı tarih genellikle kendi metninde gösterilir. Buna yürürlüğe girme denir.37 37 Bayram, s.117; Bozkurt, s.62.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1