Türkiye Barolar Birliği Dergisi 171.Sayı

109 TBB Dergisi 2024 (171) Osman Gazi ÜNAL verebilmek için TBMM’nin üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun sağlanması gerekir. TCK’nın 65. maddesinin f. 2 hükmü ise “özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilir ya da adli para cezasına çevrilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu doğrultuda ceza infaz kurumlarının mevcudiyetini düşürmede özel affa ilişkin kanunlaşma sürecinin zorluğuna maruz kalmamak için bu yönde bir düzenlemeye gidildiği söylenebilir. Bir af kanunu hazırlamak yerine, hükümlünün infaz kurumlarında kalmasına yönelik oranları ve süreleri yeniden tespit etme yönünde bir tercihte bulunulmuştur.77 7242 sayılı Kanun’un getirmiş olduğu örtülü af olarak görülen düzenlemelerin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulsa da mahkeme, iptal isteminin reddi yönünde karar vermiştir.78 Ret kararı, Kanun koyucuya, bu alanda düzenleme yapılması yönünde adeta bir alan açmıştır. Her ne kadar Geçici Madde 10 hükmünün uygulanmasının sona erdiği söylenebilirse de Geçici Madde 6 ile birlikte düşünüldüğünde, bu hükümlerin denetimli serbestlik tedbirini adeta her kapıyı açan bir anahtara dönüştürdüğünü ifade etmek gerekir.79 Böylelikle kanun koyucu özel af anlamına gelen bir düzenleme yapmaya karar verdiğinde, yeni bir “Geçici Madde” çıkararak CGTİHK’nın 105/A maddesinde yer alan süreleri ve koşulları genişletebilme imkanına kavuşmuştur. Öyle ki buradan hareketle Anayasa’nın 87. maddesi ve TCK’nın 65. maddesinin f. 2’deki düzenlemelerin çok sınırlı bir alanda tutulduğu söylenebilir. Sorunun ana kaynağı CGTİHK’nın 105/A maddesidir. Bu madde yürürlüğünü sürdürdükçe sadece bu alanda değil, bilakis diğer infaz hukuku kurumlarının uygulanmasında sorunlar yaşanacaktır.80 Doktrinde de isa77 Limoncu, s. 61. 78 Mahkeme iptal isteminin reddinde, bir düzenlemenin özel af niteliğini taşıması için ilgili düzenlemenin yalnızca geçmişe yönelik olmasını, düzenlemenin cezayı ortadan kaldırmak, miktarını azaltmak veya türünün herhangi bir değişikliğe uğratılarak hafifletilmesi gerektiğini (prg. 45), yalnızca infaz şeklinin veya rejimini değiştiren düzenlemelerin özel af kapsamında görülemeyeceğini (prg. 46) gerekçe olarak göstermiştir. Mahkeme ceza miktarında ve niteliğinde değil, bilakis infaz rejimini değiştirdiği gerekçesiyle iptali istenen hükümlerin özel af kapsamında olmadığına işaret etmiştir (prg. 56, 57). İlgili karar için bkz. AYM, E.2020/44, K. 2020/41 ve 17.07.2020 tarihli Karar. 79 Benzer yönde açıklamalar için bkz. Koca, “Özel Af ile İnfaz Rejimine…”, s. 38. 80 Denetimli serbestlik tedbirini düzenleyen bu hüküm, hali hazırda iş arama izni (CGTİHK m. 96) ve özel infaz usullerini (CGTİHK m. 110) uygulanmasını da aşırı

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1