111 TBB Dergisi 2024 (171) Osman Gazi ÜNAL birkaç sene sonrasına atmak doğru bir yaklaşım değildir. Getirilen her geçici madde ceza infaz sisteminin uygulanmasını karmaşık hale getirmekte ve sistemin işleyişini bozmaktadır.86 Bilhassa denetimli serbestlik tedbiri açısından bu kadar çok değişiklik yapılması, hukukçuları da tereddütte bırakmakta ve cezanın öngörülebilir oluşunu ihlal etmektedir.87 Bir anlamda geçici maddelerle infaz hukuku müesseseleri, fiilen uygulanamaz hale gelmektedir. Sistem içerisinde bütünlük sağlanamadığı için suç ve ceza siyaseti olumsuz şekilde etkilenmektedir. İlaveten getirilen değişikliler infaz savcılarının ve infaz hakimlerinin işlerini de güçleştirmekte onları adeta hukukçudan çok bir hesaplayıcıya dönüştürmektedir.88 02.10.2017 tarihi itibarıyla sayının 140.248 kişiye kadar yükseldiği anlaşılmaktadır. Konuya ilişkin diğer bilgiler için bkz. Özgenç/Bayraktarlı, s. 137. 86 İşaret edilmelidir ki infaz kurallarında yapılan sürekli değişiklikler, mahkemelerce hükmedilen cezaların infazına mâni olur veya verilen hükmü manasız hale getirir. Bunun yerine af yöntemlerinin kullanılması daha tutarlı bir yaklaşım olur. Bu sayede mahkeme kararlarının gücü ve etkisi zayıflamayacaktır. Af yöntemi doğru olarak görülmese bile bir defaya mahsus uygulanmaktadır. Böylelikle infaz kurallarına yansıyan sürekli değişikliklerin zararlı etkisinden suç ve ceza siyaseti istikrarı korunmuş olur. Bkz. Şen/Berkün, Koşullu Salıverilme Denetimli Serbestlik…, s. 211; Buna karşılık hukuki tekniği bakımından “af” kurumuyla ilgili düzenleme ihdas etmenin oldukça güç olduğundan bahsedilmektedir. Nitekim toplumun bir kısmı mevcut cezaları yetersiz olarak görmekte iken, diğer kısmı cezaların ölçüsüz bir şekilde ağır olduğu fikrindedir. Başka bir ifadeyle toplumun bir kısmı genel af beklerken, diğer kısmı ise cezaların kat’i surette infaz edilmesi gerektiğini düşünmektedir. Dolayısıyla af noktasında belli bir yaklaşım göstermenin kanun koyucu açısından da zor olduğuna vurgu yapılmaktadır. Bkz. Limoncu, s. 67; Benzer yönde eleştiriler için bkz. Altunkaş, s. 54 vd. 87 Türkmen, s. 343. 88 7242 sayılı Kanun’la koşullu salıverilmeye ilişkin getirilen düzenlemede şu hususları vurgulanmıştır: “Kamuoyunun en çok gündeminde olan Kanun en kapsamlı değişiklikleri içeren 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanundur. Getirilen değişikliklerle ilgili düşüncelerimizi aşağıda paylaşacağız. Ancak şu kadarını ifade etmek gerekir ki bazı düzenlemeler kanun yapma tekniğine uygun değildir. Örneğin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakkında Kanunda öngörülen değişikliklerin bir kısmı kalıcı bir kısmı geçici iken bir yandan koşullu salıvermeye diğer yandan denetimli serbestliğe ilişkin hükümler getirilmekte, bilimsel bir zemin olmaksızın koşullu salıverme için bazı suçlarda ½ bazılarında 2/3 bazılarında ise ¾ şeklinde oranlar getirilmektedir. Bu suretle infazın hesabı adeta içinden çıkılmaz matematik bir probleme dönüşmüştür. Hatta bunlar için infazmatik denen hiçbir ülkede görmediğimiz programların dahi geliştirilmiş olduğunu görmekteyiz. Bu durum İnfaz Hukukunu bu yönüy-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1