Türkiye Barolar Birliği Dergisi 171.Sayı

147 TBB Dergisi 2024 (171) Mesut KÖKSOY dedebilir. Bu bağlamda, HMK’nın 418’inci maddesinin ikinci fıkrası, hakemin reddi talebi hakkında, hakem kurulunun diğer üyelerinin karar çoğunluğuna sahip olması hâline özgüdür. Üç kişilik hakem kurulunda bir üyenin reddedilmesi bu duruma örnek olarak verilebilir. HMK’nın 418’inci maddesinin dördüncü fıkrasında ise seçilen tek hakemin, hakem kurulunun tümünün veya karar çoğunluğunu ortadan kaldıracak sayıda hakemin reddi düzenlenmiştir. Karar çoğunluğunu ortadan kaldırmayacak sayıda hakemin reddi talebinin hakem kuruluna yöneltilmesi gerekirken diğer durumlarda mahkemeye başvurulması gerekir. Taraflardan birinin kendisi tarafından atanan hakemi reddedip reddedemeyeceği üzerinde de durulmalıdır. HMK’nın 417’ıncı maddesinde bu husus açıkça düzenlenmiştir. Söz konusu hükme göre, taraflardan birisi kendi atadığı veya atanmasına katıldığı hakemi yalnızca hakemin atanma tarihinden sonra öğrendiği ret sebeplerine dayanarak reddedebilir.134 Görüldüğü üzere, taraflardan birisi kendisi tarafından atanan bir hakemi dahi reddedebilmektedir. Ancak böyle bir durumda hakemin reddedilmesi ret sebebinin hakemin atanma tarihinden sonra öğrenilmesine bağlıdır. Diğer bir ifade ile, hakemi atayan taraf, ret sebebini hakemin atanma tarihinden önce biliyorsa, hakemin reddini talep edemez. Bu şekilde bir sınırlama getirilmesi, hakemi atayan veya atanmasına katılan tarafın haksız yere ret talebinde bulunmasına engel olma ve tahkim yargılamasının daha hızlı bir şekilde sonuçlanmasını sağlama amacı taşır.135 Zira taraflar hakemi seçerken bildikleri, ancak önemsemedikleri bir sebebe dayanıp hakemin reddini isteyerek tahkim yargılamasını sekteye uğratabilirler.136 Bu durum ise, dürüstlük ve iyi niyet kurallarıyla bağdaşmaz.137 134 Alman Medeni Usul Kanunu’nda da bir tarafın atadığı veya atanmasına yardım ettiği bir hakemi, yalnızca atama sonrasında öğrendiği nedenlerle reddedebileceği düzenlenmiştir (ZPO Art. Abs. 2). 135 Pfister, s. 180; Yılmaz, s. 5452; Konuralp, s. 184; Weber-Stecher, Art. 367, N. 27; Çon, s. 113; Özbek, Hakemin Reddi, s. 75; Özbek, Tahkim, s. 1011; Atalı/Ermenek/Erdoğan, s. 751; Karadaş, s. 137. 136 Pfister, s. 180; Balkar Bozkurt, s. 305; Kayalı, Bağımsızlık, s. 131-132; Kaplan, Bağımsızlık, s. 47. 137 Dasser, Art. 367, N. 15; Weber-Stecher, Art. 367, N. 27; Sutter-Somm/Seiler, Art. 367, N. 10; Balkar Bozkurt, s. 305; Kaplan, Bağımsızlık, s. 47; Kayalı, Bağımsızlık, s. 132.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1