157 TBB Dergisi 2024 (171) Mesut KÖKSOY veya hakemlerin reddine ilişkin talep hakkında karar verilmesini isteyebilir (HMK m. 418/III).176 Hakemin reddi talebinin hakem kurulunca reddedilmesi hâlinde karara karşı başvuru yapılan mahkeme, sadece hakem kurulunun kaldırılmasına karar vermeyip, aynı zamanda hakemin reddi talebi hakkında da karar verir. Hakemin reddi talebinin öncelikle hakem kurulunca incelenecek olması, ret gerekçesinin haklı olup olmadığının hakem kurulu tarafından en doğru şekilde takdir edileceği, kötüye kullanılan ret talepleriyle zaman kaybına ve gereksiz masrafa engel olma düşüncesiyle kabul edilmektedir.177 Belirtmek gerekir ki, hakem kurulunun ret talebinin reddine karar vermesi hâlinde durumu öğrenen taraf öğrendiği tarihten itibaren karara karşı bir ay içinde mahkemeye başvurarak kararın kaldırılmasını ve ret talebi hakkında karar verilmesini isteyebilir. Buna karşılık, hakem kurulu hakemin reddi talebini kabul etmişse verilen karara karşı mahkemeye başvurulması mümkün değildir. Hakem kurunun ret talebini reddetmesi hâlinde karara karşı mahkemeye başvurulması imkânı tanınmasına rağmen kabul etmesi hâlinde başvuru yolunun kapatılmış olması bir çelişki teşkil eder.178 Tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkeme, konusuna göre tahkim yeri asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesidir. Tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli mahkeme, konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi, yetkili mahkeme ise davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri mahkemesidir (HMK m. 410/I). Hakemin reddi talebinin duruşmalı mı yoksa dosya üzerinden mi inceleneceğine değinilmelidir. Mülga Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 521’inci maddesinin üçüncü fıkrasında, ret talebi üzerine davayı görmeye yetkili hâkimin reddedilen hakemi ve iki tarafı dinledikten sonra kararını vereceği düzenlenmişti. Mülga HUMK döneminde hakemin reddi talebi hakkındaki kararın duruşmalı ola176 Alman Medeni Usul Kanunu’na göre ise, ret talebinin kabul edilmemesi hâlinde kararın öğrenilmesinden itibaren bir ay içinde mahkemeye başvurulabilir. Tarafların buna ilişkin başka bir süre kararlaştırmaları da mümkündür (ZPO Art. 1037 Abs. 3). 177 Balkar Bozkurt, s. 294; Taşkın, Tahkim, s. 118. 178 Aynı yönde bkz. Özbek, Hakemin Reddi, s. 78; Özbek, Tahkim, s. 1031.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1