Türkiye Barolar Birliği Dergisi 171.Sayı

165 TBB Dergisi 2024 (171) Mesut KÖKSOY karar kesinleşince reddedilen hakem, tahkim yargılamasına devam eder. Hakemin reddi talebinin mümkün olduğunca hızlı bir şekilde karara bağlanması gerekir. Bu nedenle, ret talebi açıkça mesnetsiz ise, talep derhâl reddedilmelidir.205 Bu bağlamda hakemin reddi talebinin süresi içinde ileri sürülmemesi hâlinde, reddedilen hakemin talep hakkında karar verip veremeyeceğine değinilmelidir. Kanaatimizce süre geçtikten sonra hakemin reddi talebinde bulunulsa dahi, reddedilen hakem, talep hakkında karar veremez. Zira ret talebi hakkında hangi durumlarda hakem kurulunun ve mahkemenin karar vereceği Kanun’da açıkça düzenlenmiştir. Ret talebinin esastan veya usulden reddedilmesi arasında bir ayrım yapılmamıştır. Tarafın hakemin reddi talebinde bulunabileceği bir durumun ortaya çıktığını öğrendiği tarihten itibaren iki hafta içinde talepte bulunması gerekir. Hakemin reddi talebinde bulunmayı gerektirecek durumun ortaya çıktığının ne zaman öğrenildiğinin tespiti ayrı bir ihtilaf konusudur. Bu nedenle, reddedilen hakemin, sürenin geçmesi hâlinde ret talebi hakkında bizzat karar verebilmesine imkân yoktur. 3. Hakemin Reddi Talebi Hakkındaki Karara Karşı Kanun Yolu Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 418’inci maddesinin üçüncü fıkrasında, hakem kurulundan bir veya birden çok hakemin reddedilmesi ve ret talebinin hakem kurulunca kabul edilmemesi hâlinde bir ay içinde mahkemeye başvurularak bu kararın kaldırılmasını ve hakem veya hakemlerin reddine ilişkin talep hakkında karar verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Belirtmek gerekir ki, hakem kurulu kararına karşı bir ay içinde mahkemeye başvurulabilmesi, hakemin reddi talebinin hakem kurulunca kabul edilmemesine özgüdür. O hâlde, hakem kurulunun ret talebini kabul etmesi hâlinde verilen karara karşı mahkemeye başvurulması mümkün değildir. Kanaatimizce hakem kurulunun ret talebinin reddi yönündeki kararın isabetli olup olmadığının mahkemece yeniden incelenmesine imkân verirken, kabul yönündeki kararların isabetli olduğu ve bu nedenle yeniden incelenemeyeceğinin benimsenmesi eleştiriye açıktır. 205 Balkar Bozkurt, s. 291.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1