Türkiye Barolar Birliği Dergisi 171.Sayı

261 TBB Dergisi 2024 (171) Vural SEVEN bir şirket değil, sigorta şirketidir.4 Bilindiği üzere, sigorta şirketinin kurulması izne tabidir. Bununla birlikte kuruluş izni almış sigorta şirketinin sigorta sözleşmesi yapabilmesi için ayrıca ruhsat almış olması da gerekir. Bu nedenle kanun koyucu maddede izinden değil, ruhsattan bahsetmiştir. Sonuç olarak, izin almış bir sigorta şirketi vardır, ancak ruhsatı yoktur ya da ruhsatı sonradan iptal edilmiş olabilir. İşte bu durumda olan bir sigorta şirketi ile sigorta sözleşmesi yapan kişi, sigorta şirketinin ruhsatı olmadığını bilmiyorsa, yapılan sigorta sözleşmesi geçerli olarak kurulmuş olacak, ruhsatı olmadığını biliyorsa, sigorta sözleşmesine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 604. ve 605. maddeleri uygulanacaktır. Bununla birlikte ortada izin almamış bir şirket ya da herhangi bir kişi ile sigorta sözleşmesi yapılmış ise bu sözleşme Türk Borçlar Kanunu’nun 604. ve 605. maddelerine tabi olmayacak, tamamen geçersiz olacaktır.5 Maddedeki “şirket” ifadesi, izin almış fakat ruhsatı olmayan bir sigorta şirketi olarak değil de herhangi bir şirket olarak kabul edilirse, kendisini sigortacı olarak tanıtan ve bu durumunu (izni ve ruhsatı olmadığını) bilmeyen bir kişiyle yaptığı sözleşmeyi sigorta sözleşmesi kabul etmek gibi bir sonuç ortaya çıkar ki, aşağıda açıklanacağı üzere mevcut kurallar çerçevesinde bunun kabulü mümkün değildir. Çünkü, Sigortacılık Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasına göre, “Sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri, faaliyete geçebilmek için, faaliyet göstermek istedikleri her bir sigorta branşında Müsteşarlıktan ruhsat almak zorundadır…”. 4 “…Maddenin ikinci fıkrası ise ruhsatsız bir sigortacı ile yapılan sözleşmelerin geçerliliği ile ilgili olup 6762 sayılı Kanunun 1263’üncü maddenin bir anlamında tekrarı mahiyetindedir. Ancak, düzenlemenin amacı, ruhsatsız faaliyet gösterilmesi olduğundan, 1263’üncü maddede dar kapsamlı ifade edilen “ruhsatname almamış” ifadesi, “ruhsatsız” şeklinde değiştirilmiştir. Dolayısıyla, ruhsatname almış olmakla birlikte daha sonra Sigorta Murakabe Kanununun ilgili hükümleri gereğince ruhsatı iptal edilmiş sigorta şirketleri de bu madde kapsamında değerlendirilecektir…” TBMM Bülteni, Dönem 23, Yasama Yılı 2, Sıra Sayısı 96, s. 429. 5 Bu konuda Sigorta Murakabe Kanunu döneminde yazılmış makale için bkz. Tekin Memiş, Ruhsatnamesiz Bir Sigortacı ile Yapılan Sigorta Sözleşmelerinin Hukuki Durumu ve Çözüm Önerileri, Prof. Dr. Erdoğan Moroğlu’na 65. Yaş Günü Armağanı. Bununla birlikte, SMK’da sadece para cezası (m. 42) varken, SK’da hapis cezası da öngörülmüştür (35).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1