Türkiye Barolar Birliği Dergisi 171.Sayı

269 TBB Dergisi 2024 (171) Vural SEVEN zel kişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur”.16 Güvence Hesabı’nı düzenleyen Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde, kanunun verdiği açık bir yetkiden bahsedilemez. Karayolları Trafik Kanunu’nun Garanti Fonu’na ilişkin mülga 108. maddesinde “…Garanti Fonu oluşturulur... Bu fonun kuruluşuna, işleyişine ilişkin esaslar… yönetmelikte gösterilir…” ifadelerine yer verilirken, mevcut Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde de aynı ifadeler mevcuttur (“…Güvence Hesabı oluşturulur…. Hesabın kuruluşuna, işleyişine…. ilişkin esaslar yönetmelikle düzenlenir…”). Ancak, Garanti Fonu tüzel kişiliğe sahip değilken, Güvence Hesabına anayasaya aykırı olarak yönetmelik ile tüzel kişilik verilmiştir. TARSİM’in hukuki durumuna bakıldığında ise, bir kamu hukuku tüzel kişisi olduğu tespit edilecektir. Bununla birlikte, DASK’tan farklı olarak Tarım Sigortaları Kanunu’nun 3. fıkrasının (e) bendinde “Tarım sigortaları: 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1316 ilâ 1319 uncu maddelerinde belirtilen sigortalar ile bu Kanun kapsamına alınan sigortaları … ifade eder” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1 Temmuz 2012 tarihine kadar, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1316 ilâ 1319 uncu maddelerinde düzenlenen zirai sigortalara ilişkin hükümlerinin uygulanmasında bir sorun yoktur (Ayrıca bkz. 6103 sayılı Kanun m. 39 ve 40). Bununla birlikte, günümüz açısından bakıldığında, TARSİM tarafından yapılan tarım sigortalarına da doğrudan Türk Ticaret Kanunu’nun sigorta hukuku hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Çünkü, Tarım Sigortaları Kanunu’nun 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na yapmış olduğu atıf kanunun tamamına değil, hatta mal sigortalarına değil, sadece zirai sigortalara ilişkin dört maddeye yapılmıştır. Bu açık durum nedeniyle, yapılan atfın sigorta hukuku kitabının tamamına yapılmış olduğu kabul edilemez. Keza, amir hükümlere ilişkin mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1264. maddesine de atıf yapılmış değildir. Bugün açısından bakıldığında anılan hükümler yürürlükte değildir. Bu takdirde sorun nasıl çözülecektir? Sorunun çözümü, 6103 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hak16 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanun’un 16. maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak” ibaresi “kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1