Türkiye Barolar Birliği Dergisi 171.Sayı

278 Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) Hukuki Durumu ve Kahramanmaraş Depremi Sonucunda Ortaya Çıkan Güncel Gelişmeler koruma verilmesinin nasıl bir hukuki ve maddi sonucu olacaktır. Diğer taraftan, ihtiyari deprem sigortası gündeme geldiğinde, rayiç değer sigortası görüşü kendi içinde de tutarsızlığa yol açmaktadır.30 Aynı soruna DEMİRCİ31 ve ÜNAN/KONFİDAN32 da dikkat çekmektedir. 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu’nun 7. maddesinde Zorunlu Deprem Sigortası teminatının münhasıran DASK tarafından verileceği belirtilmektedir. Yine 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu’nun “Tarife ve Talimatlar ile Uygulama Esasları ve Genel Şartlar” başlıklı 13. maddesinin birinci fıkrasında; “Zorunlu deprem sigortasına ilişkin tarife ve talimatlar ile azami teminat tutarı her yıl Bakan (SEDDK) tarafından belirlenir ve Resmî Gazetede yayımlanır. Sigorta primlerinin tespitinde; binanın yüzölçümü, inşaat türü ve kalitesi, binanın üzerinde bulunduğu arazinin zemin özellikleri, deprem riski ve benzeri unsurlar değerlendirilir” şeklinde hükme yer verilmiştir. Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları A.4. maddesinde ise “Sigorta Bedelinin Tespiti”ne dair açıklamalara yer verilmiştir. 30 “…Yangın sigortasına bağlı ek teminat olarak verilen ihtiyari deprem sigortası teminatı alınmış olması halinde ihtiyari deprem sigortacısının hukuki sorumluluğu, ZDS poliçesi üzerinde yazılı bedellerin ne olduğuna bakılmaksızın, riziko tarihinde geçerli olan resmi deprem tarifesine göre belirlenecek tazminat tutarının üzerinde kalan kısım için geçerli olacaktır. Zira sigortacılara ihtiyari deprem sigortası düzenleme yetkisi ancak riziko tarihindeki zorunlu deprem sigortası tarifesinde yer alan tutarlara göre belirlenecek sigorta bedeli ve zararları aşacak tutarlar bakımından verilmiştir. …” “…Diğer yandan uygulamada sigortacıların ihtiyari sigorta sözleşmelerinde genellikle ZDS poliçesi üzerinde yazılı olan bedeli de belirtmek suretiyle, kendi yükümlülüklerinin ZDS poliçesinde yazılı X tutarın üzerinde kalan Y tutar kadar olduğunu açıkça yazdıkları görülmektedir. Böyle bir durumda, yukarıdaki değerlendirmelerden bağımsız olarak, DASK tarafından zeyilname yapılmamış olması nedeniyle riziko tarihindeki tarife yerine poliçe üzerinde yazılı olan tarifeye göre ödeme yapıldığı durumda ihtiyari sigortacının sorumluluğu riziko tarihindeki tarifede yazılı tutarın üzerinde kalan kısım için değil, kendi poliçesi üzerinde yazılı olan X tutarla Y tutar arasındaki tutar kadar olacaktır.”. Bkz. Özbasan s. 216-217. 31 “…İhtiyari deprem sigortasına konu bedel, sigortalı ve sigortacının ortak iradesiyle belirlenen değer üzerinden yapılan mutabakatlı sigortaya konu edilmiştir. Ancak bilhassa, yukarıda açıklandığı üzere, tarife değişikliği nedeniyle DASK tarafından ödenecek ZDS tazminat bedelinde ihtilaf yaşandığı hallerde, ihtiyari deprem sigortasına konu tazminat bedeli de tartışmalı hale gelecektir…”. Bkz. Demirci, s. 47, dipnot 53. 32 “…Bir bina veya bağımsız bölüm için zorunlu deprem sigortası yoksa, isteğe bağlı sigorta yapılması öncesinde, o anda yürürlükte olan teminat limitlerine uygun bir zorunlu sigorta yaptırılmalı; ardından, bu limitleri aşacak zarar için isteğe bağlı poliçe düzenlenmelidir…”. Ünan/Konfidan, s. 14.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1