286 Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) Hukuki Durumu ve Kahramanmaraş Depremi Sonucunda Ortaya Çıkan Güncel Gelişmeler gortalanan rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödemekle yükümlü olduğu miktarın üst sınırını ifade eder. Tüm dosya kapsamı itibariyle poliçedeki teminat miktarı DASK’ın sorumluluğunun üst sınırını teşkil ettiğinden ve zararın meydana geldiği tarihteki serbest piyasa birim fiyatlarına göre hasar bedelinin belirlenmesi gerektiğinden davalı DASK’ın ödemesinin de muafiyet tutarı gözetilerek sigorta poliçe limitinin üst sınırı olduğu görülmekle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur… Davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE…” gerekçesi ile güncel tarifenin uygulanması talepleri kabul görmemiştir. “…Bu düzenlemeler karşısında, Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmeliğin yürürlük tarihi, iletişim olanaklarının gelişmesi sonucu farklı entegre yollarının kullanılır olmasının mümkün hale gelmesi, telefonlar üzerinden gönderilen SMS’lerin artık haberleşmenin ve iletişimin vazgeçilmez bir parçası olması, DASK poliçelerinde buna istinaden sigortalıların telefon numaralarının alınması dikkate alındığında, sigortalıların SMS ile bilgilendirmelerinin hayatın olağan akışına uygun olduğu, krediye bağlı sigortalarının (hayat, konut vb) yenilenmesine ilişkin kredi veren kuruluşlar tarafından kredi kullananlara SMS yolu ile yapılan bilgilendirmelerin anılan Yargıtay kararlarında açıkça belirtildiği üzere usulüne uygun olarak kabul edildiği, somut olayda davacının zeyilnamenin düzenlenmesi konusunda usulünce (SMS ile) bilgilendirildiği halde (bu imkanı bulunduğu halde) mevcut poliçedeki teminat tutarlarını güncelleme yoluna gitmediği, davalı DASK’ın bildirim yapma sorumluluğunu yerine getirdiği, davacı sigortalının ise güncelleme yoluna gitmediği ve primi ödeme noktasında kendisine düşen özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği kanaatine varılarak davanın reddine ….”42 karar verilerek hüküm kurulmuştur. Diğer taraftan, sigorta tahkimde verilen kararlara bakıldığında, kararların bir kısmının başvuranın lehine bir kısmı ise aleyhine çıkmış olduğu tespit edilebilmektedir. Karar gerekçeleri ise çok çeşitlilik göstermektedir. Yargıtay, Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin on ikinci fıkrasında yer alan “…her hâlükarda temyiz yolu açıktır. …” hükmünü uygulayarak, konuya yol göstericilik yapmamıştır. Dava sayısı on binleri geçmiş, itiraz ve temyiz sınırı miktarı altında olan lehe ve aleyhe şimdilik yüzlerce hakem kararı kesinleşmiş durumdadır. Bu da 42 Malatya 2. Tüketici Mahkemesi Esas No: 2023/340 Karar No: 2024/76, T. 13.02.2024
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1