19 TBB Dergisi 2024 (171) Dilan CAN BAYHAN (2) Ayrı Yerleşim Yeri Belirlenmesi Hâkim, evli olan şiddet mağdurunun talebi üzerine, müşterek yerleşim yerinden ayrı bir yerleşim yeri belirlenmesine karar verebilir (6284 s. Kanun m. 4/1-b). Şiddet mağduru hakkında ayrı bir yerleşim yeri belirlenmesi kararı verilebilmesi için, şiddet uygulayan ile şiddet mağdurunun evli olması gerekir. Bu tedbir aile içi şiddet mağduru olan karı veya koca için hükmedilir. Bunun yanı sıra bu kişilerin yerleşim yerinin aynı olması gerekir.61 Hâkim tarafından ayrı yerleşim yeri belirlenmesi kararı verilmesi ile, şiddet mağdurunun şiddet gördüğü ortamdan uzaklaşması ve kamu ve usul hukuku bakımından yerleşim yerinin önemi nedeniyle hukuki sonuçlara muhatap olması ihtimalinde yeni bir yerleşim yerine sahip olarak mağduriyetinin giderilmesi amaçlanır. Bu tedbir evli kişiler için düzenlendiğinden, evli olmayan kişiler veya evli oldukları halde ayrı yaşayan kişiler, düzenlemenin kapsamında değildir.62 Ayrı yerleşim yeri belirlenmesi tedbir kararı ile aile konutunu terk eden şiddet mağdurunun yerleşim yeri ihtiyacı karşılanmaktadır. Bu tedbir kararı ile şiddet mağdurunun tebligatlarının, ortak yerleşim yerine yapılmaya devam etmesi engellenmektedir.63 Şiddet mağduruna ayrı bir yerleşim yeri belirlenmesi tedbiri verilmesi tedbiri bazı durumlarda şiddet mağdurunun menfaatine olmamaktadır. Şiddet mağduruna, ortak yerleşim yeri dışında bir yerleşim yeri belirlenmesi, iş hayatı ve sosyal hayatı bakımından ortak yerleşim Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu kararda, başvurucunun ciddi can güvenliği riskinin bulunduğuna dair somut gerekçeler olmasına rağmen önce çalıştığı kuruma sonra da mahkemeye yaptığı işyeri değişikliğine dair talebin Bakanlık ve mahkemece reddedilmesi nedeniyle, devletin şiddet mağdurunu korumaya yönelik pozitif yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiği kararını vermiştir. Ayrıca derece mahkemesinin, başvurucunun talebini idari mahiyette olduğu gerekçesiyle reddetmesi ve başvurucunun can güvenliğinin riskte bulunduğuna dair hiçbir somut açıklama ve gerekçe sunmaması nedeniyle karardaki gerekçelerin, başvurucunun maddi ve manevi varlığının korunması hakkı bakımından ilgili ve yeterli olmadığını belirtmiştir. (K.Ş., B. No: 2016/14613, 17.7.2019) (https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/ e.t. 02.01.2024) 61 Günay, a.g.m., s. 657; Söylemez, a.g.m., s. 122. 62 Tuna, a.g.e., s. 68. 63 Kaya Kızılırmak, a.g.m., s. 645.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1