Türkiye Barolar Birliği Dergisi 171.Sayı

20 Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında 6284 Sayılı Kanunda Düzenlenen Tedbir Kararları ve Zorlama Hapsi yerinde kalmak isteyen ancak şiddet uygulayan eşin ortak konutta bulunması nedeniyle konuttan ayrılmak zorunda olan mağduru, olumsuz etkileyebilmektedir. Anayasa Mahkemesi’ne yapılan Semra Özel Üner başvurusunda da başvurucu, kendi ortak ikametinde yaşamını sürdürememesi ve ailesinin yanında yaşamaya mecbur bırakılması sebebiyle özel ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini öne sürmüştür64. 64 Anayasa Mahkemesi’nin 26.10.2016 tarihli Semra Özel Üner başvurusunda, şiddet gördüğü için ortak konuttan ayrılıp ailesinin konutuna yerleşen başvurucunun şiddet uygulayan eşi hakkında, başvurucunun ailesinin konutunun bulunduğu adres gösterilerek, başvurucunun ailesinin konutuna yaklaşmamasına dair tedbir kararı verilmiştir. Başvurucu tedbir kararına, eşiyle müşterek konutu hakkında koruma talep etmesine rağmen sığınmak zorunda kaldığı ailesinin konutu hakkında uzaklaştırma kararı verildiğini ancak kendisinin ortak konut olan ikametgahında yaşamını sürdürmek istediğini belirterek itiraz etmiş ancak itirazı reddedilmiştir. Başvurucu, verilen tedbir kararı nedeniyle kendi evine gidememesi ve ailesinin evinde yaşamaya mecbur bırakılması nedenleriyle özel ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu kararda, 6284 sayılı Kanun’un, şiddet mağdurlarını korumaya dair acil tedbirlerin alınmasına yönelik olduğunu ve aile bireyleri arasındaki mal paylaşımı ile mülkiyet sorunlarını çözmek amacıyla düzenlenmediğini belirtmiştir. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun talebinin ortak konutun kendine tahsis edilmesi doğrultusunda olduğunu ve bu hususun 6284 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilen bir husus olmadığını belirterek başvurunun dayanaktan yoksun olması sebebiyle kabul edilemez olduğuna dair karar vermiştir. (Semra Özel Üner, B. No: 2014/12009, 26.10.2016) (https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/ e.t. 02.01.2024) Konu ile ilgili bizim görüşümüze göre, 6284 sayılı Kanun kapsamında tedbir kararı verilirken, şiddet mağduruna yönelik olan şiddetin önlenmesine dair acil müdahalelerin yapılmasının amaçlandığı belirtilmesine rağmen, tedbir kararı verilirken, şiddet mağdurunun şiddetten korunmasının yanı sıra başka şekillerde de mağdur edilmesinin olabildiğince önlenmesi gerekir. Ortak konutun şiddet uygulayan eşe tahsis edilerek, şiddet mağdurunun ve çocuklarının evlerinden, işyerlerinden ve okullarından uzaklaşmalarına neden olunması, şiddet mağdurunu bir başka açıdan mağdur etmekte ve belki de şiddet mağdurunu tedbir kararı talep etmekten imtina etmektedir. Bu nedenle koruyucu tedbir kararları bakımından şiddet mağduru hakkında ayrı yerleşim yeri belirlenmesi tedbiri yerine hâkimin verebileceği önleyici tedbir kararlarından “Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi” tedbirinin uygulanması daha faydalı olabilir. Uzaklaştırma kararı verilmesine yönelik tedbir kararı verilirken de Anayasa Mahkemesi’ne konu olan olay gibi, şiddet mağdurunu daha da mağdur edecek bir biçimde değil, somut olayın özellikleri göz önünde bulundurularak, şiddet mağdurunu korumaya yönelik bir biçimde tedbir kararı verilmesi gerekir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1