321 TBB Dergisi 2024 (171) Buğra FINDIKLI rak tanımlamak mümkündür.1 Amme alacağının hukuki açıdan karakteristik özelliği üstün ve ayrıcalıklı bir güce dayanması olup amme alacaklarına ayrı bir tahsil yolu öngörülmesinin amacı, idarenin alacaklarına vakit kaybetmeden kavuşmasını sağlamaktır.2 Amme alacağı kapsamına giren alacaklara ise 21.7.1953 tarihinde yürürlüğe giren 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “kanundaki terimler” kenar başlıklı 3. maddesinin ilk fıkrasının yollamasıyla3 mezkûr “kanunun şümulü” kenar başlıklı 1. maddesinde yer verilmiştir. Anılan madde metnine göre: amme alacakları devlete,4 il özel idarelerine veya belediyelere ait olan, vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi aslî, gecikme zammı, gecikme faizi gibi5 fer’i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan6 1 Binnur Çelik, Kamu Alacaklarının Takip ve Tahsil Hukuku, On İki Levha, 2018, s 4. 2 Mert Silahşör, Sermaye Şirket Yönetici ve Ortaklarının Kamu Alacağından Sorumluluğu, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014, s. 3. 3 6183 sayılı Kanun’un 3. maddesi şu şekildedir: “Bu kanundaki amme alacağı terimi: 1. ve 2. maddeler şümulüne giren alacakları… ifade eder”. 4 30.06.2007 tarih, 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Seri: A, Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğine göre devlet tüzel kişiliğini oluşturan kamu idareleri genel bütçeye dahil kamu idareleri olup bu kamu idareleri 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nda yer alan (I) sayılı cetvelde gösterilmiştir. Bkz. https://www. mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=11409&MevzuatTur=9&MevzuatTertip=5 E.T: 23.11.2022 Dikkat edilmesi gereken, Köy gelirlerinin bu kalemlerden sayılmamış olmasıdır. Gerçekten de Köy Kanunu’nun 16. maddesinde düzenlenen “salma” gibi kamusal nitelikli gelirlerin tahsili 442 sayılı Köy Kanunu’na göre yürütülür. Fakat tabi ki de 6183 sayılı Kanun’un 1. maddesine giren bir kamu alacağı söz konusuysa, tahsilinin bu kanuna göre yürütülmesi gerekir. Bkz. Çelik, 15. 5 Her ne kadar burada “gibi” ifadesi her alsa da madde metninin amme alacaklarını sınırlayıcı bir şekilde (numerus clausus) saydığı, dolayısıyla amme alacaklarını bu ifadeden yola çıkarak çoğaltmanın mümkün olmadığı çoğu yazar tarafından kabul edilmektedir. Bkz. Çelik, s.7 ; Erdem Utku Çakır, Amme Alacağının Tahsiline Engel Olma Suçu, Doktora Tezi, Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021, s. 25. Fakat özel kanunlarda bir yollama yapılmışsa bu alacağı amme alacağı saymak gerekir. Aksi yönde Turgut Candan, Açıklamalı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun, Mali Akademi, 2007, s. 13. 6 Danıştay bir kararında evsel atık ücretinden kaynaklanan alacağın idareyle kişi arasında abonman sözleşmesi ile kurulan özel hukuk ilişkisi çerçevesinde ve hizmet karşılığında maliyet-kar esasına göre idarece belirlenen tarifeye dayanılarak
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1