Türkiye Barolar Birliği Dergisi 171.Sayı

322 Limited Şirketlerde Kanuni Temsilcilerin ve Ortakların Amme Alacaklarından Doğan Sorumluluğunun Karşılaştırılması ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile bunların takip masraflarından doğan alacaklardır. Yine mezkûr kanunun 2. maddesine göre Tahsili Emval Kanunu’na gönderme yapan kanunlarda yer alan alacaklar da amme alacağı sayılır ve amme alacaklarına özgün takip usulüyle tahsil edilir. Kanun’un 1. maddesinin 2. fıkrasına göre ise Türk Ceza Kanunu’nun para cezalarının tahsil şekli ve hapse tahvili hakkındaki hükümlerini saklı tutmuş olup mahkemelerin ceza hukukundan kaynaklı olarak vermiş oldukları adli para cezalarının infazı 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılmaktadır. Adli para cezalarının infazını Cumhuriyet Savcılıkları yerine getirir. Belirtmemiz gerekir ki özel kanunlarda AATUHK veya TEK’e göre tahsil edileceği yönünde hüküm bulunması, bu alacaklara amme alacağı niteliği kazandırmaz.7 Nitekim kamu kurumu niteliğindeki bazı meslek kuruluşlarının aidat ve harçları, asker ailelerine yapılacak yardım, ecrimisil alacakları böyledir.8 Fakat parafiskal gelirlerden olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamına girmeyen, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve diğer alacakları, alınan bir ücret olduğunu ifade ederek amme alacağı olmadığı yönünde hüküm kurmuştur: “…amme alacağı niteliği taşımayan ve özel hukuk hükümlerine tabi olan evsel katı atık ücretinden kaynaklanan dava konusu alacağın, amme alacaklarının takip ve tahsili için öngörülen bir yöntem olan 6183 sayılı Kanun kapsamında “ödeme emri” ile istenilmesine hukuken olanak bulunmadığından, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir…” Danıştay 6. Daire, 2020/10798E, 2021/4150 K, 18.3.2021 T.Kazancı Mevzuat. Erişim Tarihi: 20/03/2024. Yargıtay’ın bir kararına göre ise iş kazasına dayalı kesinleşen kurum rücu alacağının takibi de 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılamaz. Zira iş kazasına dayanan kurum rücu alacağı temelde haksız fiile dayanmaktadır. Kurumun haksız fiilden doğan alacakları 6183 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca 6183 sayılı Yasa’ya tabi alacaklardan değildir. Bu nedenle kurumun rücu alacağı genel hükümlere göre takip edilen alacak niteliğinde olup, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip yapılamaz. (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, E. 2019/554, K. 2019/9923, T. 17.12.2019) Kazancı Mevzuat. Erişim Tarihi: 20/03/2024. 7 Silahşör, s.10. 8 Ayrıntılı bilgi için bkz. ibid, s.10-14.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1