323 TBB Dergisi 2024 (171) Buğra FINDIKLI 5510 sayılı Kanun’un 88/20. maddesi gereği amme alacağı niteliğini haiz olup imtiyazlı alacaktır.9 Amme alacağını taraflar açısından sınıflandırdığımızda, 6183 sayılı Kanun’un 3. maddesinin lafzına göre amme alacaklarının tarafları amme alacaklısı ve amme borçlusudur. Zira her borç ilişkisinde olduğu gibi burada bir alacaklı ve borçlu olarak iki taraf bulunmaktadır.10 Amme alacaklısı, yukarıda da ifade ettiğimiz üzere Devlet, il özel idareleri ve belediyeler ve 6183 sayılı Kanun’a atıf yapılan alacaklara taraf alan kamu kurum ve kuruluşlarıdır. Amme alacakları, tahsil dairesi tarafından alacaklı kamu idaresi adına tahsil olunur.11 Tahsil dairesi ise mahalli tahsil daireleridir. Bu yönde kamu icra hukukunda alacaklı kamu idaresi, icra ve iflas hukukundan farklı olarak aynı zamanda bir takip ve tahsil dairesidir.12 Amme borçlusu ise 6183 sayılı Kanun’un 3. maddesinde sayılmıştır. Madde metnine göre amme borçlusu veya borçlu terimi, amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan gerçek ve tüzel kişileri ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini ifade etmektedir.13 Amme borçluları, kendi borcundan dolayı amme borçlusu sıfatını kazananlar ve başkasının borcundan dolayı kamu borçlusu sıfatını ka9 Çelik, s. 14-15. 10 Melike Kaya Karahanlı, Limited Şirketlerde Kanuni Temsilcilerin ve Ortakların Amme Alacaklarından Doğan Sorumluluğu, Seçkin Yayınevi, 2022, s.75. 11 Çakır, s 33. 12 Gökhan Kürşat Yerlikaya, “Türk Vergi İcra Hukukunda Devlet Kavramının Niteliği ve İşlevi”, İstanbul Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2018, C. 6, S.2, s. 251; ibid 33. 13 Çelik’e göre, kanunun lafzında sadece gerçek ve tüzel kişilerin amme borçlusu olarak sayılması, tüzel kişiliği veya gerçek kişiliği olmayan bazı kuruluşları amme borçlusu statüsünden çıkarmaz. Bu doğrultuda, lafzi yorum yerine amaçsal yorum metodu kullanılmalı ve Menkul Kıymetler Yatırım Fonları, Gayrimenkul Kıymetler Yatırım Fonları ve adi şirketlere amme borçlusu sıfatı verilebilmelidir. Gerçekten de mevzuata bakıldığında hem gerçek hem de tüzel kişi olmayan bazı ortaklıkların ya da mal toplulukların amme borçlusu olabildikleri görülmektedir. Bkz. VUK’un 10. maddesi ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinin 5. bendi. Çelik, s. 22-23.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1