Türkiye Barolar Birliği Dergisi 171.Sayı

332 Limited Şirketlerde Kanuni Temsilcilerin ve Ortakların Amme Alacaklarından Doğan Sorumluluğunun Karşılaştırılması lı 35. maddesinde düzenlenmektedir. Mezkûr maddenin ilk fıkrasının 22/7/1998 tarih, 4369 sayılı Kanun’un 21. maddesi44 ve 4/6/2008 tarih, 5766 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle değişik hali şu şekildedir: “Limited sirket ortakları, sirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyecegi anlasılan amme alacagından sermaye hisseleri oranında dogrudan dogruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hukumleri geregince takibe tabi tutulurlar”. Maddenin ilk fıkrasında değişiklik yapan 5766 sayılı Kanun, 35. maddeye iki ek fıkra daha eklemiştir. Dolayısıyla maddenin ikinci ve üçüncü fıkrası şu hale gelmiştir: “(2) Ortagın sirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan sahıslar devir oncesine ait amme alacaklarının odenmesinden birinci fıkra hukmune gore muteselsilen sorumlu tutulur. (3) Amme alacagının dogdugu ve odenmesi gerektigi zamanlarda pay sahiplerinin farklı sahıslar olmaları halinde bu sahıslar, amme alacagının odenmesinden birinci fıkra hukmune gore muteselsilen sorumlu tutulur”. Görüldüğü üzere, madde metninde yapılan değişikliklerle tahsil idaresi nezdinde amme alacağının tahsili daha da güvence altına alınmış, ortakların sorumlulukları şirkete taahhüt ettikleri sermaye miktarından ziyade şirkete katıldığı sermaye payı oranında arttırılmış, limited şirketteki ortakların pay devri tasarrufunda bulunması halinde pay devredenle payı devralanın sorumluluklarının müteselsilen olacağı düzenlenmiştir. 2. Limited Şirket Kanuni Temsilcilerinin Sorumluluğu Düzenleyen Hükümler Yukarıda da ifade edildiği üzere, kanuni temsilcilerin sorumluluğu 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesiyle ve VUK’un 10. maddesiyle farklı şekilde düzenlenmiştir. a. VUK’un 10. Maddesiyle Düzenlenen Sorumluluk Hali 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinin ilk fıkrası şu şekildedir: “Tuzel kisilerle kü cklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatlar 44 4369 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle değişiklik yapılmadan önce madde metni şu şekildeydi: “Limited ortaklarının ödenmeyen ve tahsil imkânı bulunmayan amme borçlarından dolayı, ortaklar vazettikleri ve vaz’ını taahhüt eyledikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu kanun hükümleri gereğince tatbikata tutulurlar” Lexpera Mevzuat.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1