24 Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında 6284 Sayılı Kanunda Düzenlenen Tedbir Kararları ve Zorlama Hapsi Hâkim, kanunda düzenlenen önleyici tedbir kararlarından bir veya birkaçına karar verebilir. Önleyici tedbir kararları sınırlayıcı olarak sayılmamıştır. Hâkim tarafından somut olayın özelliklerine göre, benzer tedbir kararlarına da hükmedilebilir.75 Hakim, önleyici tedbir kararı verirken, şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına ilişkin, kanunun amacına uygun olarak etkin tedbir kararlarına hükmetmelidir.76 Kolluk amiri tarafından da gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bazı önleyici tedbir kararlarının verilebileceği kanunda düzenlenmiştir (6284 s. Kanun m. 5/2). Buna göre kolluk amiri şiddet uygulayanın belirli söz ve davranışlarda bulunmaması, şiddet uygulayanın bulunduğu yerden veya müşterek konuttan uzaklaştırılması ve müşterek konutun şiddet mağduruna tahsisi, şiddet uygulayanın korunan kişilere ve bu kişilerin konutuna, okuluna ve işyerine yaklaşmaması ve çocukla kişisel ilişki kurulması saklı olmak üzere şiddet uygulayanın şiddet mağdurunun yakınlarına, çocuklarına ve tanıklara yaklaşmamasına ilişkin tedbir kararlarını verebilir.77 75 Kanunda her ne kadar önleyici tedbir kararlarının sınırlı sayıda olmadığı ve benzer tedbir kararlarına hâkim tarafından hükmedilebileceği düzenlense de doktrinde bu durumun temel hak ve özgürlüklerin yalnızca kanunla sınırlanabileceğine ilişkin Anayasa’nın 13. maddesi ile çelişki yarattığı görüşü bulunmaktadır. Buna göre önleyici tedbir kararları, şiddet uygulayan kişinin temel hak ve özgürlüklerine ilişkin olması, hâkim kararı ile verilmesi, orantılı olması, geçici olması, itiraz edilebilmesi bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenen koruma tedbirlerine benzemektedir. Kanunda, koruma tedbirlerinin hak ve özgürlüklere ilişkin olması ve kişi hakkında henüz bir hüküm bulunmadan soruşturma veya kovuşturma aşamasında uygulanması nedeniyle kanun ile düzenlenmesi gerektiği düzenlenmiştir. Bu nedenle koruma tedbirleri sınırlı sayıdadır ve ancak kanunda düzenlenen şekilde uygulanabilir. Koruma tedbirleri kıyas yoluyla genişletilememektedir. Önleyici tedbir kararları da hakkında henüz bir ceza soruşturması dahi bulunmayan şiddet uygulayan kişi hakkında uygulandığından ve bu tedbirlerin şiddet uygulayanın temel hak ve özgürlüklerine müdahale niteliği bulunduğundan, kanunda düzenlenen tedbir kararlarına benzer tedbirlerin yaratılamayacağını ve uygulanamayacağını, aksi takdirde temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlanabileceğine ilişkin Anayasa hükmüne aykırılık teşkil edeceğini belirtmektedir. (Gözde İbicioğlu/Bilge Durutürk, “Bireysel Başvurularda Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kararlarının İncelenmesi”, İstanbul Hukuk Mecmuası, C. 80, S. 3, ss. 753-783, s. 767) 76 Söylemez, a.g.m., s. 125; Tuna, a.g.e., s. 72; Günay, a.g.m., s. 664. 77 Çelt, a.g.m., s. 126; Söylemez, a.g.m., s. 138; Günay, a.g.m., s. 672; Yağcıoğlu, a.g.m., s. 945.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1