346 Limited Şirketlerde Kanuni Temsilcilerin ve Ortakların Amme Alacaklarından Doğan Sorumluluğunun Karşılaştırılması Kanun’un 35. ve mükerrer 35. maddeleri farklı düzenlemeler getirmektedir. VUK’un 10. maddesi, kanuni temsilcilerin vergi ödevini yerine getirmemesi halinde uygulama bulacağı için, kanuni temsilciler ancak kendi dönemleri içinde yerine getirilmeyen vergi ödevi nedeniyle doğan vergi ve vergiye bağlı alacağa dayanan amme borcundan sorumludur. Başka bir ifadeyle, kanuni temsilci olunan dönemde şirketin hangi vergi ödevinin, ne suretle yerine getirilmediğinin tespiti zorunludur.80 Görev süresi sona eren kanuni temsilcinin, görev yaptığı döneme ilişkin bile olsa, yeni kanuni temsilcinin vergi ödevlerini yerine getirmemesinden dolayı sorumluluğu doğmayacaktır.81 Kanuni temsilcinin göreve başlama ve sona erme tarihi Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanan ilana göre tespit edilir.82 80 “…Davacının borçlu şirketteki ortaklığı ve şirket müdürlüğü 26/02/2013 tarihli ortaklar kurulu kararının 4 Mart 2013 tarihli ve 8270 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmekle sona ermiş, aynı tarihte şirket müdürlüğüne on yıl süre ile U.U. atanmıştır. Dava konusu ödeme emri ile istenen Ocak-Mart 2013 dönemine ilişkin gelir (stopaj) vergisi ve fer’ilerinden oluşan kamu alacağının yeni kanuni temsilci tarafından verilen 19/04/2013 tarihli beyanname üzerinden tahakkuk ettirilen vergi ve fer’ilerinin ödenmemesinden kaynaklandığı anlaşıldığından, bu tarih itibarıyla beyanname verilmesi ve beyan üzerine tahakkuk ettirilen verginin ödenmesiyle ilgili yerine getirmesi gereken bir kanuni ödevi bulunmayan davacının, ödenmeyen kamu alacağından sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığından, vergi mahkemesince değinilen döneme isabet eden kamu alacağı yönünden davanın reddi yolunda hüküm kurulması hukuka uygun görülmemiştir…” (Danıştay 4. Daire Kararı, E. 2021/226 K. 2021/3207, T. 15.6.2021) Kazancı Mevzuat. E.T: 20.03.2024 81 “…davacının sorumluluğu, yöneticiliği döneminde defter ve belge ibraz edilmemesi, beyanname verilmemesi, beyan edilen bir borcun ödenmemesi veya yapılan inceleme sonucu eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde söz konusu olabileceğinden, kanuni temsilcilik sıfatının sona ermesinden sonra asıl borçlu şirketin 13.04.1998 tarihinde o dönemde müdür olan şahıstan istenilen defter ve belgelerinin ibraz edilmemesiyle ve daha sonrasında da 4811 Yasa’dan 17.4.2003 tarihinde yararlanılarak taksitlendirilen borçların ödenmemesi eyleminden sorumlu tutulamayacağı açık bulunmaktadır…” (Danıştay 9. Daire Kararı, E. 2010/2642, K. 2013/4854, T. 20.05.2013) Diğer Danıştay kararları için bkz. Karahanlı, s.104. 82 “…Olayda, vergi borcunun şirketten tahsilinin olanaksız hale geldiğinden bahisle 2006 ve 2007 yıllarının muhtelif dönemlerine ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmiş ise de; 21/04/2010 tarih ve 7548 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanan ila-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1