Türkiye Barolar Birliği Dergisi 171.Sayı

25 TBB Dergisi 2024 (171) Dilan CAN BAYHAN Kolluk amiri, ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde tedbir kararı verebilir. Kolluk amirinin vermiş olduğu önleyici tedbir kararı, kararın alındığı tarihi takip eden ilk iş gününe kadar hâkimin onayına sunulmalıdır. Bu süre içinde hâkimin onayına sunulmayan veya hakimin onayına sunulsa dahi hakimin yirmi dört saat içinde onaylamadığı tedbirler, kendiliğinden ortadan kalkar.78 Koruyucu tedbir verilirken, delil veya belge aranmayacağı kanunda açıkça düzenlenmişken, önleyici tedbir kararı verilirken, delil veya belge aranıp aranmayacağına dair kanunda düzenleme bulunmamakta, gecikmeksizin tedbire hükmedilmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu nedenle önleyici tedbir kararı verilirken delil veya belge aranıp aranmayacağına dair doktrinde farklı görüşler bulunmaktadır. Doktrindeki bir görüşe göre, önleyici tedbir kararları kişinin hak ve özgürlüklerini sınırlayıcı nitelikte olduğundan, kötüye kullanılmaya müsait olabileceğinden tedbir kararına hükmedilirken delil bulunması gerekir.79 Buna göre, kanunda önleyici tedbir kararı verilirken delil veya belge aranmayacağına dair düzenleme yapılmamasıyla, tedbir kararı verilirken delil veya belge aranması gerektiği gibi bir ifade oluşturulduğundan, hakim tarafından somut olayın özelliklerine göre delil ve belge değerlendirilmesi yapılarak tedbir kararı verilmelidir.80 Bununla ilgili Ergün, özgürlüğü kısıtlayıcı nitelikte olan tedbir kararları verilirken delil ve belge aranmamasının, uygulamada kötüye kullanılabilecek veya mağduriyetlere yol açabilecek sonuçlar doğurabileceğini ve her an sorgusuz sualsiz bir zorlama hapsine dönüşebileceğini belirtmektedir. Buna göre, mağdurun tek taraflı beyanı ile, şiddet uygulayan dinlenmeksizin ve delil ve belge toplanmaksızın tedbir kararı verilmesinin ve tedbir kararına aykırılık halinde zorlama hapsi verilmesinin, 6284 sayılı Kanun’un hukuk devleti ilkesini ve masumiyet karinesini ihlal edebileceğini belirtmektedir.81 78 Çelt, a.g.m., s. 126; Söylemez, a.g.m., s. 138; Günay, a.g.m., s. 672; Yağcıoğlu, a.g.m., s. 945. 79 Ebru Ceylan, “Türk Hukukunda Aile İçi Şiddet ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesiyle İlgili Yeni Düzenlemeler”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, S. 109, Y. 2013, ss. 13-54, s. 36. 80 Günay, a.g.m., s. 674. 81 Ömer Ergün, “İstanbul Sözleşmesi ve Genel Olarak Değerlendirilmesi”, Dicle Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu Dicle Adalet Dergisi, C. 5, S. 2, Y. 2021, ss. 152214, s. 201.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1