Türkiye Barolar Birliği Dergisi 171.Sayı

350 Limited Şirketlerde Kanuni Temsilcilerin ve Ortakların Amme Alacaklarından Doğan Sorumluluğunun Karşılaştırılması lusu kavramlarına, limited şirket kanuni temsilcilerinin ve ortaklarının tanımına yer verilmiş, müteakiben bu limited şirket ortaklarının ve kanuni temsilcilerinin amme borcundan doğan sorumlulukları yalnızca 213 sayılı VUK’un 10. maddesi ile 6183 sayılı Kanun’un 35. ve mükerrer 35. maddesi çerçevesinde karşılaştırılmıştır. Bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulan; esas sermayesi belirli olan ve bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşan şirket olarak tanımlanan limited şirketin, amme borçlarından sorumlu tutulan ve kendi borcundan dolayı amme borçlusu sıfatını kazananlardan ikisi kanuni temsilciler ve şirket ortaklarıdır. Kanuni temsilcilerin ve ortakların bu amme borcundan sorumlu tutulabilmesi için hiç kuşkusuz amme alacağının hukuka uygun olarak doğmuş ve terkin ve ön ödeme gibi yöntemlerden biriyle (zamanaşımı halinde borçlu tarafından zamanaşımı def’i kullanılması suretiyle) ortadan kalkmamış olması gerekmektedir. Hukuka uygun olarak doğmuş bir amme alacağı varsa eğer, yapılması gereken amme alacağının niteliğini tespit etmektir. Kanuni temsilcilerinin sorumluluğu adına, Amme alacağı eğer vergi ve bunlara bağlı olan gecikme faizi, tecil faizi ve gecikme zammından doğan borçlarına ilişkin ise -ve Gümrük idareleri tarafından alınan vergi ve resimlere ilişkin değilse- özel kanun niteliğini haiz olduğundan VUK’un 10. maddesi uygulanacak; amme alacağı bu alacakların ve sosyal sigorta primleri dışında bir amme alacağıysa genel kanun olan 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi uygulama alanı bulacaktır. Limited şirket ortaklarının amme alacaklarından doğan sorumluluğunda ise 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesi uygulanır. VUK’un 10. maddesi, kanuni temsilcilerinin ancak vergi ödevlerini yerine getirmediği durumda uygulama alanı bulabilir. Bu yönde VUK’un 10. maddesindeki sorumluluk rejimi doktrindeki bazı görüşlere göre kusurlu, bazı görüşlere göre ise kusursuz sorumluluk öngörmektedir. 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesindeki ve mükerrer 35. maddesindeki sorumluluk türü ise kusursuz sorumluluk olup burada amme alacağının limited şirketten tahsil edilememiş olması yeterlidir. Her üç kanun düzenlemesindeki sorumluluk rejimi de fer’i sorumluluk biçimidir. Fakat VUK’un 10. maddesi uyarınca kanuni temsilcinin sorumluluğuna gidebilmek adına vergi ve buna bağlı ala-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1